Şehit Muhammed Afifi; Hizbullah'ın Kurucularının Neslinden Direnişin Sesine


Birçok kişi tarafından Hizbullah'ın işgalcilere karşı sesi olarak kabul edilen Şehit Muhammed Afifi, Siyonist düşmanla mücadelenin başlangıcından itibaren, düşmanın tehditlerinden korkmadan, Siyonistlere karşı medya sahnesinde açıkça yer aldı ve sonunda Direnişin şehit Seyyidine katılma hayaline kavuştu.

Tesnim Haber Ajansı - Dün gece Lübnan İslami Direnişi, Siyonist rejimin Beyrut'a düzenlediği terör saldırısında Hizbullah'ın medya ilişkilerinden sorumlu Muhammed Afif el-Nabuls’nin şehadetini teyit eden bir açıklama yaparak şunları duyurdu: Şehit Muhammed Afifi, aralarında Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın da bulunduğu direnişin üst düzey şehitleri arasında yer alma arzusuna kavuştu.

Şehit Afifi; Hizbullah'ın kurucularının neslinden direnişin sesine

Şehit Muhammed Afifi, Hizbullah'ın diğer önemli isimleri gibi mevcut savaştan önce ve özellikle de Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadetinden önce pek çok kişi tarafından bilinmiyor olabilir ve bugün Kudüs şehitleri kervanına katıldığı günlerde herkes onu Siyonist düşmana yönelik sert sözleriyle ve direnişçilere zafer müjdeleriyle anıyor.

Sayda yakınlarındaki el-Bisariye şehrinden Allame Şeyh Afif el-Nablusi'nin oğlu olan Muhammed Afifi, 2014 yılında Hizbullah'ın medya ilişkileri sorumlusu seçildi. Lübnan'da Hizbullah'ın kurucularından biri olarak kabul ediliyor.

Pek çok kişinin direnişin sesi olarak adlandırdığı bu Kudüs yolu şehidi, 1983 yılında, yani Hizbullah'ın kuruluşunun başlangıcında, bu direniş hareketine katılmış ve şehitler Seyyid Abbas Musevi ve önceki Hizbullah'ın Sekreterleri Komutan Seyyid Hasan Nasrallah'ın yakınlarındandı.

Şehit Muhammed Afifi, el-Manar, el-Nur Radyosu ve Ahed internet sitesi gibi Hizbullah'a bağlı medyanın yönetiminden sorumluydu ve aynı zamanda uzun yıllar Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın danışmanlığını yaptı.

Aynı zamanda halka gönderilen medya bildirilerinin yönetilmesinden, medyanın izlenmesinden ve Siyonist düşmana karşı yürütülen psikolojik savaştan da sorumluydu ve Hizbullah'ın siyasi ve stratejik pozisyonlarının formüle edilmesinde de rol oynadı.

Kudüs yolundaki şehitler kervanındaki direnişte mutlu son

Sadece Hizbullah'ın medya ilişkilerinden bahsetmek bu cesur şehit için haksızlık ve kabalık olabilir. Zira Beyrut'un Muavad semtindeki bir binanın ikinci katında Şehit Afifi'nin sahip olduğu sade bir ofis vardı ve Lübnan'daki çeşitli partilerin liderlerini, bakanları, temsilcilerini, gazete ve televizyon kanallarının sahiplerini, yabancı Arap gazetecileri ve medya profesyonellerini her zaman burada memnuniyetle ağırladı. Direniş medyası alanında uzman pek çok kişi de Şehit Afifi Okulu'ndan mezun oldu.

Şehit Muhammed Afifi'yi tanıyanlar, Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadetinden itibaren şehadet kararı aldığını ve belagatli sesiyle düşmanı rahatsız ettiğini bilir. Şehit Afifi de şehadetinden önceki son ana kadar cep telefonunu elinden bırakmadı ve çağrıları yanıtlamaktan, basın toplantısı düzenlemekten, çeşitli direniş medyası etkinliklerine katılmaktan asla kaçınmadı.

Şehit Muhammed Afifi, Siyonist cani düşmanın kendisine ilişkin planlarını kesinlikle biliyordu ve düşmanın tehditlerinden korkmuyordu.

Bütün bunlar, şehit Muhammed Afifi'nin her zaman alenen sahnede bulunduğunu, dolayısıyla düşmanın ona suikast düzenleyerek herhangi bir istihbarat ve güvenlik başarısı elde edemediğini gösteriyor. Aksine, cinayetler ve insanlığa karşı işlenen suçlarla dolu kara suç siciline yeni bir siyasi suç ekledi.

Siyonist düşmanla mücadelenin başlangıcından itibaren Hizbullah'ın medya biriminin başında bulunan Şehit Muhammed Afifi, görevini açıkça yapmaya devam etmiş ve o, şehadet mertebesine ulaşıncaya ve kutsal yoldaki şehitler kervanına katılıncaya kadar asla geride durmadı ve medyayla iletişimi kesmedi.