Garibabadi: Grossi'nin Açıklamaları Ülkelerin Haklarının Açık İhlalidir
Grossi'nin İran'ın barışçıl nükleer programı hakkındaki iddialarına yanıt olarak İran'ın hukuk ve uluslararası bakan yardımcısı, İran'ın zenginleştirme programının askeri hedefleri olmadığını vurgulayarak, Genel Müdürün açıklamalarının ülkelerin haklarının açık bir ihlali olduğunu söyledi.
Tesnim Haber Ajansı - Grossi'nin İran'ın barışçıl nükleer programına ilişkin iddialarına yanıt olarak Hukuk ve Uluslararası İlişkiler Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi şunları söyledi: "Uzmanlaşmış bir kurumun genel müdürünün, kurumun müfettişlerinin gerçeklerine ve teknik raporlarına dayanarak konuşması bekleniyor. Varsayımsal senaryolara dayalı niyetlerin okunması Genel Müdürün görevleri arasında yer almamakta olup, ajans tüzüğünün metnine ve ruhuna aykırıdır."
İran'ın nükleer programının gelişiminin teknik ihtiyaçlara uygun olduğunu ve tamamen UAEK'nın önlemleri altında gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Yakıt döngüsü (zenginleştirme) de dahil olmak üzere nükleer enerjinin barışçıl kullanımı konusunda ülkelerin kararlarına ve politikalarına saygı gösterilmesi, ilgili uluslararası belgelerde kabul edilmektedir ve Genel Müdürün siyasi çeşnilerle harmanlanmış bu açıklamaları bu gerçekleri göz ardı edemez." ifadelerini kullandı.
Garibabadi, "İran'ın zenginleştirme programının askeri hedefleri yok. Zenginleştirme düzeyine ilişkin olarak, zenginleştirmenin kurumun denetimi altında olduğu ve barışçıl hedeflerden sapmadığı sürece nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasına göre herhangi bir sınırlamanın bulunmadığını da belirtmek gerekir. Genel Müdürün açıklamaları, nükleer silahların yayılmasını önleme sistemindeki diğer ayrımcılıkları derinleştirerek, barışçıl amaçlarla zenginleştirme düzeyinde yapay bir eşik oluşturma konusunda ülkelerin haklarının açık bir ihlalidir." söylediğini aktardı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı, "Son olarak Grossi'nin açıklamalarında hiç değinilmeyen durum, mevcut durumun temel nedenidir; Bu, diğer tarafların KOEP kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve Amerika Birleşik Devletleri'nin tek taraflı olarak KOEP'ten çekilmesiydi." açıklamada bulundu.
Şöyle devam etti: "Bu konunun taraflı bir eylemle dile getirilmemesi, uluslararası toplumun, gerçeklerin ilgili en üst makamlar tarafından doğru bir şekilde açıklanması konusunda Birleşmiş Milletler kurumlarına olan güvenini zedelemektedir. Bu açıdan bakıldığında KOEP'nin konuyla ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, yaptırımların kaldırılması alanı da dahil olmak üzere karşılıklı saygı ve dengeli yükümlülüklere dayalı yapıcı ve adil diyalogların sürdürülebilir bir çözüm olacağını belirtmek gerekir."
