Hizbullah: Amerika ve uluslararası toplum Lübnan'ı desteklemediğini kanıtladı
Hizbullah'ın bir temsilcisi, ateşkesin uygulanmasını denetleyen komitenin ve uluslararası toplumun, iddialarına rağmen Siyonist rejimin saldırganlığına karşı Lübnan'a destek yönünde herhangi bir adım atmadığını belirterek, direnişin düşmanın bu saldırıya gereken cevabı vereceğini vurguladı.
Tesnim Haber Ajansı - Lübnan parlamentosundaki Direnişe Sadakat Bloğu üyelerinde Hüseyin el-Hac Hasan, bu ülkenin savaş sonrası durumuna ilişkin konuşmasında şunları belirtti: Hizbullah, eski Genel Sekreteri Şehit Seyyid Hasan Nasrallah Temmuz 2006'daki sözünü tuttu ve Şehit Nasrallah'ın halefi Şeyh Naim Kasım, düşmanın saldırganlığının bıraktığı tüm kalıntıları yeniden inşa etmeye kararlıdır.
Hüseyin el-Hac Hasan, ateşkes anlaşmasının Siyonist düşman tarafından defalarca ihlal edilmesine değinerek şunları söyledi: İşgalci rejim, çatışmaların sona ermesinden bu yana her gün çeşitli şekillerde ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor. Ateşkesin uygulanmasını denetleyen komite ve uluslararası kamuoyunun yanı sıra Lübnan'ın egemenliği iddiasında bulunanların gözleri önünde savaş sırasında ulaşamadığı bölgelere giriyor.
Bu yetkili şöyle devam etti: Uluslararası taraflar ve Lübnan'ın egemenliğini iddia edenler, Siyonist düşmanın saldırganlığına yanıt olarak tek bir açıklama bile yayınlamadı. Uluslararası toplum Siyonistleri desteklediğini ve onlarla işbirliği yaptığını gösterdi. Özellikle ABD ve ateşkesin uygulanmasını denetleyen komite bunu gösterdi. Bu gizli danışıklılık ve ortaklık çok açık ve Lübnan'ın işgalci rejime karşı ateşkes anlaşmasını ihlal ettiği ve ülkemizin egemenliğini ihlal ettiği yönündeki şikâyetine rağmen Amerika, Fransa, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum herhangi bir adım atmıyor.
Bu Hizbullah temsilcisi: Direniş, durumu ve ateşkesin Siyonist düşman tarafından ihlal edilmesini izliyor. UNIFIL'in (Lübnan merkezli Birleşmiş Milletler'in sözde barışı koruma güçleri) 1701 sayılı Kararın uygulanmasını izlemesi gerektiği ancak Siyonist rejim tarafından tehdit edildiği bir durumda, Lübnan'ın egemenliği iddiasında bulunanların, Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik saldırısının ve ateşkes anlaşmasının bu rejim tarafından ihlal edilmesinin nedenini açıklaması büyük güçler açısından daha doğru olacaktır’ ifadelerini kullandı.
Hüseyin el-Hac Hasan şunları kaydetti: Bugün yaşananlar, uluslararası toplumun Siyonistlerin suç ortağı olduğu ve Lübnan'ı desteklemediği mantığını güçlendiriyor. Direniş halen ısrarla devam ederken, doğru zamanda uygun tepkiyi verecek ve pozisyonunu alacaktır.
Direniş grubunun bu temsilcisi, cumhurbaşkanının seçimi de dahil olmak üzere Lübnan'ın iç meselelerine ilişkin şunları vurguladı: Lübnan şu anda başka zorluklarla karşı karşıya; bunların en önemlisi 9 Ocak'ta cumhurbaşkanının seçilmesi. Lübnan'da gruplar ve siyasi güçler arasında görüş ayrılıkları var ve iletişim çeşitli düzeylerde sürüyor. Lübnan cumhurbaşkanının belli bir zamanda, Lübnan halkının iradesi ve mutabakatı ile seçileceğini umuyoruz.
Bu yetkili ayrıca şunları söyledi: Biz Hizbullah ve Emel hareketi olarak Lübnan halkının ve ülkemiz tarihinin önemli ve büyük bir parçasıyız ve siyasi, ekonomik, sosyal ve medya alanında hayatının her boyutunda var olmaya devam edeceğiz. Savaş zamanında direnişin zayıflığı üzerine bahse giren herkese serap gördüklerini söylüyoruz. Direnişin savaşçıları ve destekçileri, tüm fedakarlıklara rağmen yine de direniş seçeneğini tercih ediyor, zorluklara karşı güçleri artıyor.
Siyonist rejimin ateşkes anlaşmasını bir aydan fazla bir süre boyunca defalarca ihlal etmesinin ardından Hizbullah, düşmana çeşitli uyarı mesajları gönderdi ve yakın zamanda Hizbullah'ın siyasi konseyi başkan yardımcısı Mahmud Kamati bu konuda şunları duyurdu: Biz 60 gün sabrettik ama 60'ıncı günde konumumuz değişecek ve Lübnan'daki Siyonist güçler işgalci olacak, onlara da ona göre davranacağız. Direniş mevcut, hazır ve güçlü. Direnişin füzelerinin ve tanklarının tüm yetenekleri halen mevcut ve biz savaşın son anına kadar füzeleri ateşlemeye hazırız. Halk bizden Siyonist rejimin saldırılarına ve ateşkes ihlallerine karşılık vermemizi istiyor. Ateşkes anlaşmasına gelince, ya herkesin uyması gerektiğini, yoksa kimsenin uymayacağını söylememiz gerekiyor.