Arakçi: Diplomasi sahanın gücüne dayanarak ilerliyor

Tesnim Haber Ajansı - Bu Salı sabahı, Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi, Adalet Bakanı Emin Hüseyin Rahimi ve Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami’nin katılımıyla dördüncü "Kasım Süleymani Okulunun Yöneticileri ve Çalışanlarını Onurlandırma" festivali gerçekleştirildi.

Arakçi, bu toplantıda şehit Kasım Süleymani, Şehit Heniye, Şehit Seyyid Hasan Nasrallah ve diğer direniş şehitlerini yad ederek şunları söyledi: Şehit Hac Kasım'la ilgili çok konuşuluyor. Bir direniş okulu olan Hac Kasım okulundan bahsedeyim. Teorisyenleri devrimin imamları olan bir okul bu. Devrimin yüce liderinin tedbirleri bu okulu yarattı. Kasım, bölgede hâlâ güçlü ve gururla varlığını sürdüren ve Siyonist rejime ve tüm hakimiyet akımına karşı koyan bu okula sahada pratik bir boyut kazandırdı.

Direniş okulunun tahakküm ve zulme karşı direnen bir düşünce olduğunu belirten Arakçi, şöyle konuştu: Bu okul yok edilebilecek küçük bir akım değil. Bu arada bir doktrin olduğu için aldığı darbelerle büyür, zenginleşir. Direniş okulunun askeri silahları var ama asıl silahı şehitlerin kanıdır.

İran Dışişleri Bakanı: ‘Düşmanlar, bu direniş akımının genişlemesine şehit kanlarının sebep olduğunu anlamıyorlar. Direniş okulu şehit kanlarıyla büyür ve hedeflerine ulaşır. Şehitliğin kendisi bir okul ve bunun içinde bir kategoridir. Bu arada şehit düşenler ve hareketi kanlarıyla ileriye taşıyanlar direniş okulunun liderleridir’ ifadelerini kullandı.

Arakçi ayrıca şunları söyledi: Direniş cephesi büyüyen bir süreç içinde. Darbeler aldı ama büyüyen bir süreçten geçti. Düşmanlar son darbelerin bu doktrine zarar vereceğini düşünmesin. Aksine bu okul daha da büyüyecek. Hizbullah'ın liderini kaybetmesi ilk kez değil. Seyyid Abbas Musevi, Siyonistler tarafından şehit edildi ve Seyyid Hasan Nasrallah zamanına kadar, Hizbullah'a bakın, ne kadar büyüdü ve dünyada bir gerçeklik haline geldi. Maddi zararlar tazmin edilir. Hizbullah, rejimle hızlı bir şekilde çatışmaya girebildi ve onları ateşkese zorladı.

Direniş okulunun diplomasiyi de kapsadığını belirten Arakçi, şunları kaydetti: Saha ve diplomasi birbirini tamamlar. Diplomasi, sahanın gücüne dayanarak ilerler ve sahanın gücü, diplomasinin ulusal onuru güvence altına almasına giden yolu açar. Bu ikisi birlikte hareket eder. Saha ve diplomasi birlikte yoluna devam ederek Siyonist rejime karşı ayağa kalktı ve çıkmaya da devam edecek.

Arakçi medyanın üçüncü bir eksenin olduğunu vurguladı: ‘Düşmanlarımız bu üçüncü tarafa yatırım yapmışlar ve kaynaklarıyla direniş cephesini anlatılarla istikrarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bunu dikkat edilmesi gereken önemli bir konu. Suriye ordusuna askeri bir darbe vurulmadan önce bir anlatı darbesi vuruldu. Suriye ordusunun savaşmadan önce başarısızlığa uğramasına neden olan anlatılar. Bu durum düşmanların bizi tereddüte ve umutsuzluğa düşürmek için yarattığı alana karşı korunmamız adına bir uyandırma çağrısı olsun’ ifadelerini kullandı.

İran Dışişleri Bakanı şunları vurguladı: Bugün motivasyona her zamankinden daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Düşmanların medya atmosferiyle zihinlerde umutsuzluk ve hayal kırıklığı yaratmasına izin verilmemelidir. Mevcut zor ve karmaşık koşullarda halkın ve savaşçıların moralini korumak her zamankinden daha gerekli.

Arakçi Besic’lerin (gönüllü teşkilat) rolüne değinerek şunları söyledi: Besic rolünü unutmuyor ve her alanda var ve varlığını göstermelidir. Düşmanlar şunu bilsinler ki, biz sahada hâlâ güçlü ve umutluyuz, hiçbir zararın imanımızı ve irademizi zedelemesine izin vermeyeceğiz.