Panama'nın Trump'a Yanıtı: Toprak Bütünlüğü Müzakere Konusu Olamaz
Panama Dışişleri Bakanı, Panama Kanalı'nın işgalini talep eden Donald Trump'a yanıt olarak, bu konunun Panama'nın egemenliği ve toprak bütünlüğü olduğunu ve müzakere konusu olmadığını söyledi.
Tesnim Haber Ajansı- Panama Dışişleri Bakanı Javier Martínez-Acha, ABD'nin gelecek dönem başkanı Donald Trump'ın ABD'nin Panama Kanalı üzerindeki egemenliğini yeniden kazanacağı yönündeki tehditlerine yanıt olarak, ülkesinin egemenliğinin "müzakere edilemez" olduğunu vurguladı.
Panama dışişleri bakanı, Trump'la kanal konusunda herhangi bir görüşme yapıldığını yalanlayarak, konuşulacak bir şey olmadığını söyledi.
Başkan José Raúl Mulino'nun daha önce kanalımız üzerindeki egemenliğin tartışılamaz olduğunu ve kampanya geçmişimizin bir parçası olduğunu açıkladığını da sözlerine ekledi ve Panama Kanalı'nın geri dönülmez bir şekilde Panama'ya döndüğünü vurguladı.
Salı günü Trump, ABD kontrolü altında olması gerektiğine inandığı Panama Kanalı ve Grönland'a askeri müdahale olasılığını dışlamadı.
Florida'nın Maralago kentinde düzenlenen bir basın toplantısında, "Bu konuda (askeri olmayan eylem) herhangi bir taahhüt beyan etmeyeceğim. Bir şeyler yapmamız gerekebilir; Şunu söyleyebilirim: Ekonomik güvenlik için bunlara ihtiyacımız var." söylediğini aktardı.
ABD'nin gelecek başkanı, Panama Kanalı'ndan geçen ABD gemilerinin maliyetlerinin düşürülmemesi halinde, ABD tarafından kazılan ve 1914'te açılan Panama Kanalı'nı geri almak istediğini daha önce de çeşitli vesilelerle belirtmişti.
Salı günü Trump, eski ABD Başkanı Jimmy Carter tarafından imzalanan ve kanalın kontrolünün 1999 yılında Panama'ya devredilmesine yol açan 1977 anlaşmasını bir kez daha eleştirdi.
Ayrıca geçen gün Meksika Körfezi'nin adını "Amerika Körfezi" olarak değiştirme planlarından bahsetti ve bu büyük değişimin ana nedeni olarak göçmenlik konularını gösterdi.
Noel'den kısa bir süre önce Trump ayrıca, ulusal güvenlik ve dünya özgürlüğü adına ABD'nin Grönland'ı sahiplenmenin ve kontrol etmenin mutlak bir gereklilik olduğunu hissettiğini söyledi.
2019'da başkan olarak ilk döneminde Trump, Danimarka Arktik bölgesini satın almaktan bahsetmiş ve bunu "stratejik öneme sahip" "büyük bir emlak anlaşması" olarak nitelendirmişti. Bu yorumlar o dönemde NATO üyesi Danimarka ile diplomatik krize yol açmıştı.
Pazartesi günü, Justin Trudeau'nun istifasından kısa bir süre sonra Kanada Başbakanı Donald Trump, Kanada'nın ABD'ye katılması yönündeki talebini tekrarladı.
Truth Social'da şunları yazdı: "Kanada'daki pek çok kişi Amerika'nın 51'inci eyaleti olmayı istiyor. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada'nın ayakta kalması için ihtiyaç duyduğu ticari anlaşmazlıkları ve sübvansiyonları artık karşılayamaz."
Trump yazmaya devam etti: "Justin Trudeau bunu biliyordu ve istifa etti. Kanada Amerika ile birleşirse hiçbir gümrük vergisi olmayacak, vergiler düşecek ve kendilerini çevreleyen Rus ve Çin gemilerinin tehdidinden tamamen kurtulmuş olacaklar. Hep birlikte nasıl bir ülke olacak!"
Bu açıklamalar Kanadalı yetkililer tarafından da öfkeyle karşılandı.