Güçlü Sütun Tatbikatları Tel Aviv’e Saldırının Hazırlığıydı
Filistin direniş grupları oluşturdukları ortak operasyon odası ve icra ettiği Güçlü Sütun tatbikatlarıyla kendini Aksa Tufanı operasyonuna hazırlamıştır.
Tesnim Haber Ajansı- Aksa Tufanı operasyonunun başlamasının üzerinden yaklaşık bir hafta geçti ve direniş grupları ile Siyonist ordu arasındaki şiddetli çatışma devam ediyor. Bugüne kadar Filistin direnişinin saha eylemleri ve roketli operasyonlarında 1500 işgalci öldü ve Siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırılarında ise yaklaşık 2 bin 300 kişi şehit oldu.
Operasyonun daha ilk gününde tüm uzmanları ve analistleri şaşırtan konu, Hamas savaşçılarının bu operasyonun uygulanmasına yönelik gerekli istihbari bilgilerin korunmasının yanı sıra yüksek düzeyde hazırlıklı olmalarıydı. Operasyonun arkasında İran'ın olduğunu ileri süren Siyonistler direniş gruplarının böyle bir operasyonu planlama, eğitme ve hazırlama kabiliyetine sahip olmadığını iddia etti. Ancak Filistin direniş gruplarının faaliyetlerine baktığımızda, yaklaşık dört yıldır böyle bir operasyona hazırlandıklarını, Aksa Tufanı operasyonunun son aşamasını ise harekatın başlamasından sadece bir ay önce gerçekleştirdiklerini görüyoruz.
Filistin direniş grupları, 2020'de ortak operasyon odası oluşturarak "Güçlü Sütun (Er-Ruknu'ş-Şedid)" adlı bir dizi ortak tatbikat düzenliyor. Bundan sonra bu tatbikatlar her yıl ve belirli hedeflerle yapıldı, ancak Siyonist rejimin güvenlik kurumlarının kafa karışıklığı ve şaşkınlığı, bu tatbikatları pek ciddiye almadıklarını ortaya çıkardı.
Gerçek askeri malzemelerle ve teçhizatla hem karada hem denizde ve hem de havada düzenlenen "Güçlü Sütun (Er-Ruknu'ş-Şedid)" tatbikatının ilki 29 Aralık Salı günü Gazze'de başlatılmıştı. Filistin'deki tüm direniş gruplarının askeri kanatları tarafından oluşturulan "Ortak Oda" tarafından komuta edilen tatbikata 12 ayrı direniş grubundan silahlı elemanlar katıldı.
Tatbikatla ilgili “Ortak Oda” tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Filistin davası kuzeyden güneye kadar tüm vatanımızı kapsar. Halkımız adaletsizlik, kuşatma, illegal konut inşaatı projesi ve saldırılardan acı çekiyor. Kutsal Mekanlarımızın Yahudileştirmeye, saygısızlığa ve Siyonist şenliklere maruz kaldığı bir dönemde Filistin direnişi olarak hala şehitlerimize ve esirlerimize bağlılığını sürdürüyoruz, Allah'ın izniyle, direniş, cihad ve mücadele yoluna devam etme konusunda halkımıza verdiğimiz sözden dönmedik.” ifadelerine yer verildi.
İslam Devrimi Lideri İmam Hamanei’nin10 Ekim’de Tahran'daki İmam Ali (a.s) Askeri Okulu’nda düzenlenen mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada vurguladığı önemli konu da şudur: "Zulüm ve suç haddi aştığında fırtına kopar."
Bahsi geçen açıklamanın bir başka bölümünde direniş grupları arasında entegre bir komuta odası oluşturulduğu duyuruldu. Direnişçilerin ve tüm grupların eğitim, teçhizat, hazırlık ve sahada düşmanla savaşmak için tüm çabalarını koordine etmeleri garip değil.
Bu açıklamada dikkat çeken bir diğer nokta ise Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine kadar yapılan tatbikatın "Ortak Oda" tarafından komuta edildiğinin vurgulanmasıdır. Ayrıca bu tatbikatların yapılmasının amacı, gerçek savaş koşullarını simüle ederek ve olası düşman saldırı senaryolarıyla ilgilenerek direniş kuvvetlerinin savaşa hazırlığını arttırmaktır.
"Güçlü Sütun (Er-Ruknu'ş-Şedid)" tatbikatlarına ilişkin görüntüler incelendiğinde, direniş güçlerinin sahada gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonunun tüm senaryolarını 4 yıl boyunca düzenlediği tatbikatlarda uyguladığı görülüyor.
Tatbikat kapsamında şehir savaşı yapmak ve Siyonist yerleşim yerlerine sızmak, binaları silahlı işgalcilerden temizlemek, esirleri hızla transfer etmek ve rejim ordusunun askeri üslerini ele geçirmek direniş güçlerinin temel eğitimlerinden biridir.
Öte yandan Güçlü Sütun tatbikatları sırasında kara muharebesi eğitimi ve rejim ordusunun Gazze Şeridi'ndeki işgaline karşı koyma denemeleri yapıldı.
Tatbikatlarda ayrıca karada işgal güçlerinin tanklarının kontrol altına alınması denemeleri icra edildi. Bu senaryonun dört tatbikatta da farklı şekillerde uygulanması direniş güçlerinin buna ciddi yatırım yaptığını gösteriyor.
Öte yandan Güçlü Sütun 1 tatbikatında denizden sızma ve deniz operasyonları eğitimi yapılırken farklı tipte deniz mayınlar test edildi.
Tüm bunlar, Filistinli direnişçilerin savaşın ilk gününde sahada gerçekleştirdiği eylemlerle hemen hemen aynıdır ve işgalci rejiminin ordusu ve güvenlik kurumlarına benzeri görülmemiş hezimete uğramasına ve şaşırmasına neden oldu.
Bir yıl sonra, Ocak 2021'de Güçlü Sütun 2, bir önceki tatbikatla aynı özelliklerde gerçekleştirildi. Ancak bu tatbikat özellikle Gazze Şeridi ile işgal altındaki topraklar arasındaki güvenlik duvarı ve sınırın geçilmesine odaklandı. Şu anda Gazze Şeridi ile işgal altındaki Filistin arasındaki sınır, sıkı güvenlik önlemleriyle ve hatta direniş güçlerinin tünel kazmasını önlemek için yerin derinliklerindeki beton duvarlarla kontrol edilmektedir.
28 Aralık 2022’de Gazze Şeridi ve işgal altındaki toprakların sınırı yakınında 3. Güçlü Sütun 3 ortak tatbikatı başladı. Direniş güçlerinin özel kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen bu tatbikatta, sınır çitini geçerek bölgedeki yerleşim birimlerine ve askeri üslere sızma eylemleri gibi eğitim yapıldı. Siyonist rejim. Öte yandan Aksa Tufanı operasyonu sırasında yürütülen İsrail'in önde gelen asker ve komutanlarının yakalanması senaryosu da bu tatbikatta direnişçilerin eğitiminin bir parçasıydı.
Filistin direniş gruplarının ortak tatbikatların dönüm noktası olan Güçlü Sütun 3 direnişin özel kuvvetleri için operasyon gününde en üst düzeyde hazırlık yapmaları için bir sınama oldu.
Güçlü Sütun 4 ve son ortak tatbikatı geçtiğimiz Eylül, yani Aksa Tufanı operasyonunun başlamasından yaklaşık bir ay önce gerçekleştirildi. Bu tatbikatta, Filistin direniş gruplarının entegre komuta kontrol ağı çerçevesinde son koordinasyonlar yapılmış, direnişçilerin hazırlığını incelemek amacıyla direniş komutanları saha ziyaretleri gerçekleştirmiştir.
Güçlü Sütun ortak tatbikatların çeşitli aşamalarında direnişçiler, Siyonist yerleşim yerlere ve askeri üslere sızmak, askerleri ve yerleşimcileri esir almak amacıyla kara muharebesi ve özel eylemleri tatbik etmiştir, direnişin roket, insansız hava araçları (İHA) ve savunma alanında da eğitimler yapılmıştır. Böylece harekatın ilk gününde işgal altındaki bölgelere 5 binden fazla roket atmayı başardılar.
Bunlar, entegre ortak komuta odası ile kapsamlı bir operasyon icra etmenin Filistin direniş gruplarının gündeminde olduğunu gösteriyor ve düşmanın istihbarat servislerinden gizli tutmayı da başarmışlardır.
Büyük ihtimalle düşman direnişin bu tatbikatları hayata geçirme kabiliyetine sahip olmadığını düşünmüştür. Belki de operasyonun ilk saatlerinde bir tatbikatı ile karşı karşıya olduğunu sanmıştır.
Direniş grupları şu ana kadar Siyonist rejimin zayıf ve güçlü yönlerini tam olarak anladıklarını ve bunları değerlendirerek hareket ettiğini gösterdiler. Ancak diğer yandan İsrail ordusu ve güvenlik kurumlarının, Filistin güçleriyle yaşanan onlarca savaş deneyimine rağmen direniş gruplarının strateji ve taktikleri hakkında somut bir anlayışa sahip olmadığı belli olmuştur.