Yenilmezlik Efsanesinin Sonu; ‘Kaybeden Ata Oynamak'


Yenilmezlik Efsanesinin Sonu; ‘Kaybeden Ata Oynamak'

Aksa Tufanı operasyonunun gerçekleşmesi ve İsrail ordusunun yenilmezliği efsanesinin çökmesi, Devrim Lideri’nin Siyonist rejimin yenilgisi ve çöküşüne dair analizinin gerçekleşeceğini gösterdi.

Tesnim Haber Ajansı - Orta Doğu alanında uzman Muhammed Beyat kaleme aldığı bir raporunda Devrim Lideri Ayetullah Hamanei'nin Aksa Tufanı operasyonu ve Gazze savaşının sonuçlarına ilişkin gerçekleşen öngörülerini inceledi.

Söz konusu makalen öne çıkan başlıklar ise şöyle:

Bu, Trump'ın Orta Doğu'daki faaliyetlerinin zirvesiydi. Sömürgeci normalleşme (Siyonist rejimle ilişkilerin normalleştirilmesi) treni yola koyulmuştu ve bazı Arap ülkeleri sözde ‘İbrahim barışı’ anlaşmasına katılmıştı. Devrim liderinin bazı İslam ülkelerinin Amerika'ya ve Siyonist rejime bağımlılığına karşı uyarıda bulunmasının nedeni buydu. Onun siyasi düşüncesinde gelecek Filistinlilerindir ve Siyonistler maddi gücün dışsal tezahürlerine rağmen zayıflık ve gerileme içindedir.

Yaklaşık 50 yıl önce, İran'ın şanlı İslam devriminin kurucusu, Filistin topraklarının Siyonist işgaline karşı çıkarken, Siyonist rejimin ve onun batılı müttefiklerinin Batı Asya bölgesine hakim olma planları olduğunu vurguladılar.

Aksa Tufanı operasyonunun gerçekleşmesi ve İsrail ordusunun yenilmezliği efsanesinin yıkılmasıyla sömürgecilerin bölgeye yönelik en güçlü planı başarısızlığa uğradı. İsrail kabinesinin Aksa Tufanı operasyonu sonrasında verdiği en önemli vaatler Hamas'ın tamamen yok edilmesi, direniş liderlerinin ortadan kaldırılması, tutukluların serbest bırakılması ve Gazze'nin siyasi-askeri jeopolitiğinin değiştirilmesiydi. Ancak aradan geçen zaman, devrimin yüce liderinin samimi vadinin gerçekleştiğini ve yukarıda belirtilen hedeflere ulaşma yolunda Siyonist rejimin liderlerinin yenilgisini gösterdi. Bu raporun devamında Ayetullah Hamanei'nin Aksa Tufanı operasyonu ve Gazze savaşı ihtimaline ilişkin gerçekleşen öngörülerini inceleyeceğiz.

Kaybeden Ata Oynamak!

Ayetullah Hamanei, 3 Ekim 2023 tarihinde ülke yetkilileri, İslam ülkelerinin büyükelçileri ve Vahdet Konferansı katılımcılarıyla yaptığı toplantıda şunları söyledi: ‘İslam Cumhuriyeti'nin kesin kanaati, Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirmeyi kendilerine örnek ve çalışma yolu olarak seçerek kumar oynayan hükümetlerin hata yaptığı yönündedir. Kaybedecekler. Onları kayıplar bekliyor. Avrupalıların dediği gibi, kaybeden ata bahis oynuyorlar.

Bugün Siyonist rejim devleti kendisine yakınlığın teşvik edileceği bir devlet değildir; Bu hatayı yapmamaları lazım. Gaspçı rejim gidicidir. Bugün Filistin hareketi bu yetmiş seksen yılda her zamankinden daha canlı. Görüyorsunuz ki bugün Filistin gençliği ve Filistin hareketi, gasıplara karşı, zulme karşı, Siyonizme karşı her zamankinden daha canlı, daha taze ve hazır. Allah'ın izniyle bu hareket meyvelerini verecektir ve Muhterem İmam’ın (r.a) deyimiyle gaspçı rejimi bir kanser tümörü olarak yorumladığı gibi, bu kanser de Allah'ın izniyle yok edilecektir. Filistin halkı ve tüm bölgedeki direniş güçleri tarafından Allah’ın izniyle yok edilecektir.’

Bu tarihi konuşmayı yaptıktan sadece birkaç gün sonra, Hamas İslami Hareketi'nin Kassam Tugaylarına bağlı Mücahitler sürpriz bir operasyonla işgal altındaki topraklara girerek Siyonist rejimin ordu ve istihbarat yapılarına ciddi bir darbe vurdu.

Amerikalı yetkililer Riyad ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yönelik hazırlıkları yaparken, Aksa Tufanı’na karşı yıldırım operasyonu ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yoğun saldırısı, bu stratejik projenin askıya alınmasına ve ertelenmesine neden oldu.

Pek çok analist, 40.000'e yakın Filistinlinin şehit olması ve halk arasında İsrail karşıtı duyguların artmasıyla birlikte Arap ülkelerinin çıkmaza girdiğine inanıyor. Artık Filistin meselesine gerçek bir cevap vermeden Kudüs'teki işgal rejimiyle ilişkileri normalleştirme seçeneğini seçemezler. Yani Filistin ve Kudüs'ün durumu ne olursa olsun işgalcilerle yapılacak her türlü uzlaşma, birleşmiş millet ve kamuoyu nezdinde İslam ülkeleri liderlerinin nefretle karşılanmasına neden olacaktır.

Netanyahu'nun verdiği sözler Gazze bataklığında tutmadı

Gazze savaşında Siyonist rejimin ulusal acil durum kabinesinin belirlediği hedefleri yerine getirememesi, Devrim Lideri’nin işgal altındaki Filistin'deki güncel gelişmelere ilişkin bir başka öngörüsüdür. 3 Nisan 2024 tarihinde yaptığı konuşmada Gazze savaşının altı ayını özetleyerek Siyonistlerin Gazze Şeridi'ndeki iki temel yenilgisinden söz etti. Devrim Lideri bu konuda şunları söyledi: ‘İlk yenilgileri 7 Ekim’de ve Aksa Tufanı gününde oldu. İstihbarat ve askeri hakimiyet iddiasında bulunan rejim, sınırlı kaynaklara sahip bir direniş grubu tarafından büyük bir istihbarat başarısızlığına uğratıldı ve Siyonist rejimin bu başarısızlığı ve aşağılanması hiçbir zaman onarılmadı ve onarılmayacaktır.’ Ayetullah Hamanei, Siyonistlerin ikinci yenilgisini Gazze saldırısında ilan edilen hedeflere ulaşılamaması olarak nitelendirerek, Siyonistlerin ABD'nin kararın bağlayıcı olmadığı yönündeki katıksız yalanları ve vetoları da dahil olmak üzere, her yönüyle askeri, mali ve siyasi desteğine sahip olduğuna, işaret ederek şunları ekledi: ‘Tüm bu desteğe rağmen Siyonistler belirttikleri hedeflerden bir tanesine dahi ulaşamadılar. Onlar direnişi ve özellikle Hamas grubunu yok etmek istediler, oysa bugün Hamas ve İslami Cihad ve Gazze direnişi sorunlara katlanarak gaspçı rejime darbe vuruyor.’

Hamas hareketinin yok edilmesi ve direnişin Gazze Şeridi'ndeki siyasi-güvenlik alanından atılması Siyonist rejimin ilan ettiği en önemli hedefti. Ancak Gazze savaşının üzerinden 8 ay geçtikten sonra yukarıda belirtilen hedeflerin hiçbirine ulaşılamadı. Bu konu Siyonist liderler arasında o kadar ümitsizliğe ve acı çekmesine neden oldu ki, savaş komutanları ve üst düzey siyasetçiler sahte birlik gösterisini sürdürmek yerine birbirlerini eleştirmek için ağızlarını açmaya başladılar. The Times of Israel'in haberine göre Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Netanyahu'yu ‘Gazze’nin Yarını’ stratejisinin tanımlanmaması ve duyurulmamasından sorumlu tuttu. Tel Aviv'in bir diğer askeri-istihbarat başarısızlığı da rejimin terör makinesinin, Hamas hareketinin üst düzey ve kilit komutanları Yahya Sinvar ve Muhammed Dayf’ı ortadan kaldırmadaki başarısızlığıdır. Bu başarısızlık İsrail müzakere ekibinin, Kahire-Doha müzakereleri sırasında üst düzey Hamas liderlerinin Gazze'den çekilmesini ve üçüncü bir ülkeye nakledilmesini teklif etmesine neden oldu. İsrail ordusunun Hamas'ı tamamen yenilgiye uğratma vaadini yerine getirememesi, Siyonist rejimin liderlerinin ‘Gazze’nin Yarını’ şifresini kullanarak Kudüs’ü işgal eden hükümetin rejimin varlığına yönelik hayati tehdidi ortadan kaldırmadaki başarısızlığına karşı bu hükümeti suçlamaya başlamasına neden oldu.

Örümcek yuvasının zayıflığının kanıtı

Siyonist rejimin Filistin direnişini ‘telafi edilemez bir şekilde yenilgiye uğratması’ da Devrim Lideri’nin Gazze savaşında İsrail ordusunun durumuna ilişkin öngörüsüne dair bir diğer anahtar kelime. Filistinli Mücahitlerin zaferle sonuçlanan operasyonundan yalnızca üç gün sonra Devrim Lideri, işgalcilere karşı direnişin kazanımlarını anlatırken şunları söyledi: ‘Siyonist gaspçı rejim hem askeri hem de istihbarati açıdan onarılamaz bir başarısızlığa uğradı. Bu yıkıcı deprem, gaspçı rejimin yeniden kolay kolay inşa edilemeyecek bazı ana yapılarını yok etmeyi başardı.’ Bu açıklamalarda devrimin yüce lideri yeni bir dönemin; Siyonist rejimin, direnişin asimetrik güçleriyle ve İran İslam Cumhuriyeti hükümetinin saldırı gücüyle etkili bir şekilde başa çıkamadığı bir dönemin başladığını belirtiyor.

İsrail ordusu yedi farklı cephede eş zamanlı savaştığını iddia ederken, direniş cephesinin saldırılarının kapsamı işgal altındaki toprakların derinliklerine doğru genişledi. Son sekiz ayda Filistin İslami direnişinin yanı sıra; Lübnan'da Hizbullah, Yemen'de Ensarullah, Irak ve Bahreyn'de İslami direniş, füzeli drone saldırılarıyla rejimin işgal altındaki topraklardaki askeri, istihbarati ve altyapı merkezlerini hedef aldı. Aralık 2023'te İsrail'in uluslararası ticareti %13'lük bir düşüş kaydetti. Aynı zamanda Ensarullah'ın Kızıldeniz bölgesindeki İsrail karşıtı saldırılarının yoğunlaşması nedeniyle Eylat limanındaki normal faaliyetlerin yüzde 80'i durduruldu. İsrailli yetkililere göre, 7 Ekim'den bugüne kadar yaklaşık 75.000 ila 80.000 kişi işgal altındaki toprakların kuzeyinde yerlerinden edilerek hükümet merkezlerine yerleştirildi. Bahsedilen bu maddelerden bağımsız olarak, Siyonist rejimin savunmasızlığının zirvesi, tarihi ‘Gerçek Vaad’ operasyonu ve İsrail'in CENTCOM savunma ağına ve bazı Arap ülkelerine bağımlılığının ortaya çıkmasıyla yaşandı.

İsrail'in Batı Asya bölgesindeki yenilmezliği mitinin sorgulanması, Amerikan’ın bölgenin düzenini yeniden tanımlayan bir çok planının ve direniş eksenine karşı tek bir İbrani-Arap bloğu oluşturma planlarının ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya kalmasına neden oldu Devrimin liderinin Siyonist rejimin yakın gelecekte eriyeceğine dair öngörüsü tahminlere dayalı bir söz değil aksine Doğu Akdeniz'deki direniş ekseni üyelerinin Siyonist düşmana karşı yıllar süren planlama, ısrar ve mücadelesinin sonuçlarına ilişkin bir kamuoyu duyurusudur. Bu bakış açısına göre onlarca işgal, cinayet ve hak ihlalleri nedeniyle Siyonist rejimin Batı Asya'nın geleceğinde yeri yoktur ve Filistin'in ve Müslümanların ilk ibadet yeri olan Kudüs'ün kurtuluşu yolunda yeni bir direniş hamlesine hazır olmalıdır.

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler