Naim Kasım: İsrail, Gazze'deki yıpratma savaşının bataklığında boğuluyor


Naim Kasım: İsrail, Gazze'deki yıpratma savaşının bataklığında boğuluyor

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı, Batı ve ABD'nin insan haklarına dair ikiyüzlü bir duruş sergilediğine ve Washington'un Gazze'deki savaşı sürdürme arayışında olduğuna dikkat çekerek, kanser tümörüne benzettiği İsrail ile baş etmenin tek yolunun direniş olduğunu vurguladı.

Tesnim Haber Ajansı - Lübnan Hizbullahı Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, işgal altındaki Filistin'in kuzeyinde Siyonist düşmanla mücadele sürecindeki son gelişmelere dikkat çekerek şunları vurguladı: Direniş toprakları özgürleştirmeye, Lübnan'ı ve egemenliğini korumaya ve Siyonist saldırganlığa karşı koymaya muktedirdir.

Amerika Gazze'deki savaşı sürdürmek istiyor

Şeyh Naim Kasım, bu ülkenin güney cephesini sakinleştirmek ve işgal altındaki Filistin'in kuzeyinde işgalcilere karşı direniş operasyonlarını durdurmak amacıyla sonuncusu geçtiğimiz günlerde ABD'nin Beyrut elçisi Amos Hochstein'ın tarafından gerçekleştirilen ve tartışmalara sebep olan Batılı ve Amerikalı delegasyonların Lübnan'a sık sık yaptığı ziyaretlere yanıt olarak şunları söyledi: Çatışmaların çözümlenmesinin tek yolu Gazze'de tam ateşkestir. Ama tuhaf olan şu ki, İsrailliler ve Amerikalılar, Siyonistleri kurtarmanın ikinci bir yolu olduğunu düşünüyorlar ve bu anlaşma, İsrail'in ateşkes anlaşmasının ilk aşamasını 6 hafta süreyle uygulaması, bazı esirleri geri alması ve daha sonra diğer adımları konuşarak Filistinli sivilleri katletmek için tekrar Gazze'ye dönmekten oluşuyor.

Amerikalılar bu yönteme katılmıyor ama aynı zamanda savaşın durdurulmasını da desteklemiyorlar. Onların gündemi çatışmaların azaltılması yönünde. Savaşı durdurmaya çalışan birinin, savaşın devamı için çatışmaların azaltılması veya gelecekte siyasi çözümlere ulaşılması yönünde fikir öne sürmeyeceği açıktır. Ayrıca Amerika savaşı durdurmayı düşünüyorsa, bölgeyi yönetmek için Gazze'deki Hamas varlığını ortadan kaldırmak ve yerini değiştirmekten bahsetmeyecektir.

Amerikalıların ikiyüzlülüğüne değinen Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı şunları vurguladı:  Amerikalılar savaşı durdurmak istemiyor, devam etmesini istiyor. Direniş savaşçıları bu durumda ne yapmalı? Savaşı sürdürmekten başka çareleri yok ve elbette sürdürmeye de güçleri var ve eminiz ki İsrail bu şekilde devam ederse bu yıpratma savaşının bataklığında boğulacak ve şu ana kadar olduğu gibi hedeflerinden hiçbirine ulaşamayacak.

Amerika ve Batı için insan hakları diye bir şey yok

Bu Hizbullah yetkilisi sözlerine şöyle devam etti: Siyonistler Hamas'ı yok etmek istediklerini söylediler ama bunu asla başaramayacaklar ve asla gerçekleştiremeyecekler. Ayrıca Siyonist esirleri askeri operasyonlarla serbest bırakmak istiyorlardı ama bunda da başarısız oldular. İşgalciler de kendi çıkarları adına Gazze'yi boşaltmak istediklerini ancak bunu başaramadıklarını ve asla başaramayacaklarını ifade etti.

Naim Kasım, Siyonistlerin Gazze'ye karşı işlediği barbarca suçlara karşı uluslararası toplumun zayıf konumunu ve sessizliğini eleştirerek şunları söyledi: Gazze'deki bu savaş bize uluslararası hukuk, insan haklarına saygı ve insan onurunun üstünlüğü diye bir şeyin olmadığını hatırlattı. Bu büyük ülkeler, uluslararası hukuk adına tam bir ikiyüzlülük yaparak, insan haklarını savundukları iddiasıyla mazlumları tahakküm altına almaya, zenginliklerini yağmalamaya çalışmaktadırlar.

Amerika ve Batı'nın insan hakları konusunda çifte standartlarına değinen Şeyh Naim Kasım, şunları söyledi: Bu ülkeler insan haklarını savunduklarını iddia ediyorlar, ancak konu kendilerinin ya da İsrail'in çıkarlarıyla ilgili olduğunda, insan haklarına karşı çıkıyorlar. Dolayısıyla müstekbirlere ve işgalcilere karşı direnişten başka çare yoktur ve bu süreç Allah'ın izniyle devam edecektir.

 

İsrail'in kanserli tümörüyle baş etmenin tek yolu direniştir

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı şunları söyledi: Lübnan'daki direniş sadece deneysel bir proje değil. Lübnan'daki direniş, ülkeyi 2000 yılında Siyonist işgalden kurtaran taraftır. 2006 yılında düşmanı bir yenilgiye uğrattı ve 2017 yılında tekfirci terör projesine büyük bir darbe indirdi. İşgalci rejime karşı 2006'dan bu yana direnişin yarattığı caydırıcılık denklemi, Siyonistlerin Lübnan'ı işgal etmeye cüret bile edememesini sağladı.

Bütün bunlar direnişin, İsrail'in saldırganlığına karşı koymanın yanı sıra toprağı özgürleştirme ve Lübnan'ı koruma kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor. Direniş bağımsızlığa ulaşmanın yoludur, İsrail kanserli tümörünün Filistin ve tüm bölgeye hakimiyetini engellemenin yoludur.

Farklı dönemlerde işgal rejimiyle işbirliği yapma ve Lübnan halkına ihanet etme geçmişine sahip olan Lübnan'daki bazı batılı partilerin isyanlarına dikkat çeken Naim Kasım: ‘Lübnan'da direnişe ve özgürlüğe inanmayan partilerin olduğunu biliyoruz ama ülkenin Siyonist düşmanla savaşa girdiği ve güney cephesinde çatışmaların devam ettiği bir dönemde bu taraflara diyoruz ki, İsrail'in sloganlarına benzer sloganlar atmak doğru mudur? Direnişi silahsızlandırmak ve direnişin başarısız olmasını isteyen sizler, Lübnan'ın geleceğini böyle mi inşa etmek istiyorsunuz? Bu tutumlar ister bilgisizlikten ister kasıtlı olsun Siyonist projeye hizmet etmektedir’ ifadelerini kullandı.

Bu taraflara seslenen Şeyh Naim Kasım şunları söyledi: Lübnan'daki bazı partilere bakın, Hizbullah'la farklılıkları olduğunu ama Siyonist düşmanla savaşın ortasında bu farklılıkları konuşmamak gerektiğini ve direnişin arkasında olduklarını belirtiyorlar. Bu taraflara teşekkür ediyoruz; Çünkü milli bir duruş benimsemişlerdir. Ancak düşmandan yana olan, komploları ve kötü dedikoduları körükleyen tarafların bu ihanetin sorumluluğunu üstlenmesi gerekmektedir.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı, Batı ve Siyonist medyanın Lübnan direnişine karşı yaydığı yalanlara dikkat çekerek şunları söyledi: Birkaç gün önce İngiliz The Telegraph gazetesinde hiçbir dayanağı olmadan Hizbullah'ın silahlarının Beyrut havaalanında saklandığından bahseden bir makale yayımlandı. Bu arada ne yazık ki bazı Lübnanlı partilerin düşman medyasıyla işbirliği yaparak bu saçma söylentileri körüklediğini ve sanki Hizbullah'ın tüm planlarından haberdarmış gibi konuştuklarını gördük.

Bu partiler iyiyle kötüyü ayıramayan bir grup ve ülkeye bir zarar gelirse ilk önce kendi eteklerinin tutuşacağını bilmiyorlar.

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler