Filistinli Gruplar: Netanyahu'nun yalanları yenilgisini temizleyemez

Tesnim Haber Ajansı - Filistin Hamas Hareketinin Siyasi Büro Üyesi İzzet el-Rişk, Siyonist rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi'ndeki sözlerine tepki olarak: ‘Bu, bir savaş suçlusunun dünyanın sağduyusuna hakaret eden konuşmasıdır’ ifadelerini kullandı.

Netanyahu başarısızlığını yalan söyleyerek örtemez

Hamas'ın diğer liderlerinden Sami ebu Zuhri de aynı bağlamda şunları söyledi: Netanyahu'nun sözleri ateşkes arayışında olmadığını gösteriyor. Netanyahu'nun sözleri yalanlarla dolu ve direnişin karşısında uğradığı yenilginin üstünü bu yalanlarla örtemez.

Hamas Hareketinin Sözcüsü Cihad Taha şunları belirtti: Netanyahu'nun Kongre önündeki konuşması sivillerin öldürülmesini meşrulaştırmaya yönelik bir gösteriydi. Netanyahu, 9 aydan fazla süren direnişin ardından Kongre'de başarısız bir konuşma yaptı.

Filistin İslami Cihad Hareketi'nin Siyasi Ofisi Üyesi Ali ebu Şahin ise Netanyahu'nun Kongre'deki sözlerine yanıt olarak şunları söyledi: Uluslararası desteği kaybeden Netanyahu, daha fazla Amerikan desteği peşinde.

Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nde halkımıza karşı yürüttüğü soykırım savaşını durdurmaya çalışmadığı çok açık.’

Netanyahu'nun savaştan sonra Gazze'yi yönetmeye yönelik yanıltıcı planlarına cevaben ‘Gazze'deki savaşın ertesi günü tamamen Filistinlilerin meselesi’ diyen bu İslami Cihad yetkilisi ‘Netanyahu'nun tüm komplocu planları başarısız olacak. Netanyahu'nun Amerika'dan askeri yardım istemesi yenilginin açık bir itirafıdır’ vurgusunda bulundu.

Siyonizmin varlığı tüm insanlık için tehlikedir

Ayrıca Filistin İslami Cihat Hareketi de bir açıklama yayınlayarak şunları vurguladı: Netanyahu'nun sözleri yalan ve suçlamalarla dolu. Netanyahu'nun bu sözleri, baskıcı ve gaspçı Siyonist rejimin ancak masum insanları öldürerek, milletleri birbirine düşman ederek varlığını sürdürdüğünü, bu işgalci rejimin varlığının tüm insanlık için tehlike oluşturduğunu gösterdi.

Netanyahu'nun, Siyonist ordunun Refah'a yönelik saldırıda tek bir sivili öldürmediği ve Gazze Şeridi'ne karşı bir kıtlık ve soykırım savaşı başlatmadığı yönündeki yalanları, uluslararası toplumla alay etmek demek ve onun utanmazca yalan söylemekten çekinmediğini gösterir.

Netanyahu'nun bazı Siyonist tutukluların serbest bırakılmasını iddia ederek kendi reklamını yapmak istediği hayali kahramanlık, onun savaş alanında direnişe ve Filistin halkına karşı çaresizliğini ve başarısızlığını gösteriyor ve bu tür konuşmalar onun başarısızlıklarını örtemez.

Ali ebu Şahin şöyle devam etti: Netanyahu'nun bu sözleri, onun Gazze'ye yönelik saldırıyı ve savaşı durdurmayı amaçlamadığını, Amerika'nın desteğiyle savaşı tüm bölgeye yaymaya çalıştığını açıkça gösteriyor. Bu, masum insanların kanına susamış Netanyahu'nun kirli doğasını ortaya koymakta, Siyonist rejimin ve Netanyahu'nun siyasi geleceğinin kana dayalı olduğunu kanıtlamaktadır.

‘Netanyahu'nun Gazze'nin geleceğine ilişkin söylemleri, işgali sürdürmek ve savunmasız sivillere yönelik çılgın suçları sürdürmek istediğini kanıtlıyor’ diyen bu İslami Cihad yetkilisi: ‘Dünyanın tüm özgür insanlarını Netanyahu'nun kirli oyunlarını açığa çıkarmaya ve onun adalet önüne çıkarılması için ellerinden geleni yapmaya çağırıyoruz’ çağrısında bulundu

İslami Cihad Hareketi ayrıca Batılı hükümetleri Netanyahu'nun katil kabinesinin tuzağına düşmemeleri konusunda uyardı ve şunları vurguladı: Netanyahu ve suç çetesi sonsuz bir savaş arayışında.

Netanyahu'nun söylemleri başarısızlıktan kaçma telaşını gösteriyor

Öte yandan Filistin İslami Cihad Hareketi, Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki varlığını şiddetle kınayan bir açıklama yaparak şunları vurguladı: Bir savaş suçlusunun Kongre'de hoş karşılanması, ABD hükümetinin Filistin ulusuna karşı yürütülen soykırım savaşına doğrudan katılımını göstermektedir.

Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki varlığını reddeden ve ona karşı gösteri yapanların tutumlarını öven bu hareket şunları ifade etti: Bir savaş suçlusu olarak Netanyahu'nun konuşması yalan ve propaganda pazarlamaktır. Katil Netanyahu'yu Kongre'de yalan ve suçlamalarla dolu bir konuşma yapması için davet etmek, ayrıca Siyonist rejimi silahlarla desteklemeye devam ederek ve bu rejime uluslararası bir kılıf yaratmak, uluslararası yasaları ihlal etmeye devam etmek demek ve katilleri savunmasız sivillere karşı soykırım savaşını sürdürmeye teşvik etmek anlamına gelmektedir.

Bu Filistin hareketi, Netanyahu'nun Gazze'deki savaş sonrası döneme ilişkin yanıltıcı ve komplocu planlarına yanıt olarak şunları belirtti: Gazze Şeridi'nin savaş sonrası geleceği tamamen bir Filistin meselesidir. Netanyahu'nun tekrarlanan söylemleri, direnişin ve cesur Filistin milletinin kararlılığı ve istikrarı karşısında yenilgisini örtmeye çalışma politikası çerçevesindedir.

Netanyahu'nun Kongre'deki yalanları Amerika'nın insan hakları iddialarının boş olduğunu kanıtlıyor

Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi ise konuyla ilgili bir açıklama yaparak şunları vurguladı: Amerikan Kongresi'nin çarşamba günü tanık olduğu sahte söylemler ve uydurma anlatılar, Amerika'nın demokrasi ve insan hakları konusundaki tüm iddialarının yanlış olduğunu, barış ve iki devletli çözüm denilen Amerikan projesinin aldatıcı ve sahte bir proje olduğunu ispatlıyor ve gösteriyor.

Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi ayrıca Arap ülkelerinin yanı sıra Filistin Yönetiminin siyasi liderlerinden de katil Netanyahu'yu davet eden Kongre sahnesinden ders almalarını istedi.

Ayrıca Hamas hareketi, Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki konuşmasına yanıt olarak bir açıklama yayınladı ve bu konuşmanın Gazze halkına yönelik soykırımı ve katliamı meşrulaştırma girişimi olduğunu söyledi ve şunları vurguladı: ‘Terörist işgal rejiminin başbakanı ise Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkını yok etmeyi amaçlayan acımasız bir savaşa öncülük ediyor ve sivilleri korumaya yönelik tüm uluslararası yasalar ve insani anlaşmalar, modern dünyanın daha önce görmediği şekilde ihlal ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, bir savaş suçlusu olan onu, son 9 aydır yalan olduğu kanıtlanmış propaganda ve yalanları tekrarlamaya ve kadınlara, çocuklara ve yaşlılara karşı işlenen korkunç suçlar için bahaneler bulmaya davet ediyor.’