Hamas: Netanyahu'nun Gazze'nin geleceğine ilişkin sözleri bir halüsinasyon


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'nin geleceğine ilişkin sözleri bir halüsinasyon

Hamas hareketi, Netanyahu'nun Kongre'de yaptığı konuşmayla ilgili bir açıklama yaparak, Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze'nin yönetimi konusunda halüsinasyon gördüğünü söyledi.

Tesnim Haber Ajansı - İslami Direniş Hareketi Hamas, Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmaya yanıt olarak Çarşamba akşamı bir açıklama yayınladı ve bu konuşmanın Gazze halkına yönelik soykırımı ve katliamı meşrulaştırma girişimi olduğunu söyledi.

10 paragraftan oluşan bu açıklama ise şöyle:

Birincisi: İlk adım, Netanyahu'yu savaş suçlusu olarak yakalayıp Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne teslim etmek olmalı, ona dünya önünde kendisini haklı çıkarma, Gazze Şeridi'ndeki katliam ve soykırımı örtbas etme şansı verilmemeli.

İkincisi: Terörist işgal rejiminin başbakanı, Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkını yok etmeyi amaçlayan vahşi bir savaşa öncülük ederken ve sivilleri korumaya yönelik tüm uluslararası yasalar ve insani anlaşmalar, modern dünyanın daha önce görmediği şekilde ihlal edilirken Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, bir savaş suçlusu olan onu, son 9 aydır yalan olduğu kanıtlanmış propaganda ve yalanları tekrarlamaya ve kadınlara, çocuklara ve yaşlılara karşı işlenen korkunç suçlar için bahaneler bulmaya davet ediyor.

Üçüncüsü: Netanyahu, 7 Ekim'e ilişkin duygularla oynamaya, gerçekleri çarpıtmaya ve yanlış söylemleri yaymaya çalıştı. İsrail ve uluslararası araştırmalar ise bu iddiaların yalan olduğunu doğruladı ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi çevresinde İsrailli sivilleri öldürmeye çalıştığını duyurdu.

Dördüncüsü: Netanyahu'nun sözleri, ordusunun Gazze'de uğradığı yenilgilerin ve kamuoyu önünde örtbas etmeye çalıştığı askeri, güvenlik ve uluslararası krizin derinliğini ortaya koyuyor. O bir takım esirleri serbest bırakarak sahte zafer propagandası yaptı ve bu esirlerin kurtarılması sırasında Refah ve Nuseyrat sivillere yönelik korkunç katliamlardan ise bahsetmedi.

Beşincisi: Netanyahu'nun, kardeşlerimiz Mısır ve Katar'daki arabulucularının sürekli çabalarına ve bizim gösterdiğimiz esnekliğe rağmen, savaşın sona erdirilmesi ve esirlerin serbest bırakılması konusunda anlaşma yapılması yönündeki tüm çabalarda başarısız olan kendisi iken esirlerin geri gönderilmesine yönelik çabaların yoğunlaştırılacağı yönündeki sözleri İsrail, Amerikan ve uluslararası kamuoyunu yanıltıcı ve tamamen yalan bir söylemdir. Hamas hareketi, bu durumun sonuçlarından ve Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin kaderinden tamamen Netanyahu'yu sorumlu tutuyor.

Altıncı: Netanyahu ve ordusunun Gazze'de günümüz dünyasının daha önce şahit olmadığı toplu katliamlar ve etnik temizlik yaptığını tüm insan hakları, insani ve uluslararası raporlar doğruluyor. Pek çok insani yardım çalışanının hedef alınması, Gazze Şeridi sakinlerine yardım ulaştırıldığı yönündeki iddialarının yalan olduğunun işaretlerinden sadece biri.

Yedinci: İsrail'i insanlığa karşı işlediği suçlardan sorumlu tutmak yerine, Washington işgale siyasi ve askeri destek sağlamaya devam ediyor, aynı zamanda Siyonist terör kabinelerinin cezadan kaçması için koruma sağlıyor ve Kongre'ye faşist savaşın ellerini yıkaması için platform sağlıyor. Masum çocukların kanından suçlular verir.

Sekizinci: İslami Direniş Hareketi (Hamas) olarak biz, savaş suçlusu Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nin geleceği hakkındaki fikirlerinin tamamen bir halüsinasyon ve hayal olduğunu teyit ediyoruz. Kendilerini kimin yöneteceğine yalnızca Filistin halkımız karar verme hakkına sahiptir.

Dokuzuncu: Netanyahu'nun direniş eksenine saldırısı, İsrail rejiminin farklı cephelerden devam eden saldırıları sonucunda yaşadığı askeri ve güvenlik krizinin derinliğini gösteriyor.

Onuncu: Birleşmiş Milletler, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan işgali reddeden ve her ne şekilde olursa olsun sona erdirmeye çalışan tutumlarını beyan etmelerini, Filistin halkının istikrarını ve direnişini desteklemelerini istiyoruz. Halkımız, Nazi-Siyonist işgalciler tarafından ihlal edilen uluslararası yasalara uygun geri dönüş ve kendi kaderini tayin hakkını kullanabilmelidir.

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler