Siyonist Askerler Ruh Sağlığı Sorunlarıyla Boğuşuyor

Tesnim Haber Ajansı- Kadın ve erkekler için İsrail'de 3 yıl zorunlu askerlik hizmeti bulunuyor. Bu yasaya rağmen, özel durumlarda bazı kişileri zorunlu askerlik hizmetten muaf tutan çeşitli kriterler bulunmaktadır. Ancak, çeşitli nedenlerle bazıları askerlik yapmayı reddediyor.

Orduda görev yaomayı reddetmek İsrail toplumunda yeni bir olgu değil. Bu kampanya ilk olarak 1925'in başlarında (hatta Siyonist rejimin 1948'de resmi olarak kurulmasından önce), Filistinlilerle uzlaşma talep eden "Brit Şalom" adlı bir hareket olarak başlatıldı.

Tarih boyunca İsrail ordusunda görev yapmayı reddeden gruplar genellikle sol kanattan gelmektedir. Ancak aşırı sağcı gruplar, bir kez reddetme kararı aldı; bu olay, 1993’te dönemin Siyonist İsrail Başbakanı İzak Rabin ve dönemin Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat arasında imzalanan Oslo Anlaşması sırasında yaşandı.

7 Ekim 2023’te yaşanan Aksa Tufanı operasyonu öncesi de Netanyahu kabinesinin yargı düzenlemesine karşı çıkan protesto hareketi, yaklaşık 10 ay sürmüştü.

O dönemde İsrail ordusundaki 200 pilot Netanyahu'nun yargı reformunu protesto için askeri eğitime katılmayacağını bildirmişti.

İsrail'de siyaset, ordu, güvenlik, ekonomi ve yargıda üst düzey görev yapmış isimler, Netanyahu’nun yargı düzenlemesine karşı olduklarını açıklamıştı.

Öte yandan 10 bin gönüllü yedek askerin, Başbakan Binyamin Netanyahu kabinesinin yargının yetkilerini kısıtlayan yasal düzenlemesine karşı ordudaki görevlerini bırakacağı açıklandı.

Ayrıca İsrail ordusunun 100'den fazla yedek doktoru da mevcut Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi"ye yazdığı mektupta, ordunun talebi halinde kuvvetlere katılmayacaklarını bildirdi. 7 Ekim’de Filistin direnişi tarafından icra edilen Aksa Tufanı operasyonu bir atmosferde gerçekleşti. Savaşın üzerinden geçen bir yıl içinde askerlik yapmayı reddetme tartışması defalarca gündeme gelmiştir.

Orduda görev yapmayı reddedenler İsrail'de "refusenik" yani retçiler diye nitelendiriliyor.  Onlara 6 aya kadar hapis cezası da verilebilir.

İsrail içerisinde savaşa karşı olanların sayısı günden güne artıyor. Bazıları ise hem kadınlar hem de erkekler için askeri hizmetin mecbur olduğu topraklarda hapse atılma pahasına ordu saflarına katılmayı reddediyor. 
Solcu grup "Sınır Var"a göre Gazze savaşının ilk 8 ayında (Ekim 2023'ten Mayıs 2024'e kadar), protesto amaçlı askerlik yapmayı reddeden solcu askerlerin sayısında artış yaşandı.

Bu bağlamda yaklaşık 100 Siyonist erkek ve kadın İsrail ordusunun yedek kuvvetlerine kaydolmayı reddetti. Bu istatistiğin önemi, son on yılda yalnızca 10 ila 15 kişinin ret talebinde bulunmasıdır. Gerginliğin yoğun olduğu Lübnan iç savaşı ve Filistin’deki intifada döneminde bile bu sayı yılda 40 kişiyi geçmiyordu.
İsrail ordusunda görev yapan 42 yedek asker, bu yılın mayıs ayının sonunda, Gazze'ye saldırıların başlamasından bu yana ilk kez askerlik görevini yerine getirmeyi reddeden bir mektuba imza attı.
Siyonist askerler, 10'unun tam ismiyle, kalanların adlarının ilk harfiyle imzaladıkları mektupta, "Savaşa katıldığımız altı ay, bize askeri harekatın tek başına kaçırılan insanları (İsrailli esirler) geri getirmeyeceğini kanıtladı. Takındığımız tutumun bedelini ödesek bile Gazze'de askerlik hizmetine dönmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Ağustos ayında İsrail ordusunun piyade tugayından yaklaşık 20 asker Gazze’deki savaş sahasına dönmeme talebinde bulundu.

Geçen Ekim ayında İsrail gazetesi Haaretz, 130 askerin Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılmaması ve ateşkese varılmaması durumunda orduda hizmet etmeyeceklerine dair bir mektup imzaladıklarını duyurdu. Mektupta, "Bazılarımız için kırmızı çizgi çoktan aşıldı, bazılarımız içinse hızla yaklaşıyor" ifadeleri yer aldı.

Gazze'de saldırıların devam etmesine karşı olduklarını beyan eden askerlerin mektubunda, "Netanyahu kabinesi ateşkese varmazsa hizmet vermeye devam etmeyeceğiz" uyarısı yapıldı.

Bu olaylara ek olarak geçtiğimiz yıl kamuoyu baskısının yarattığı siyasi, hukuki ve hatta ahlaki sonuçlardan uzak durmak isteyen bazı Siyonist askerler "psikolojik yaralanmalar" gerekçesiyle İsrail ordusunda görev yapmayı reddetmeye çalışmıştı.

Siyonist Askerler Ruh Sağlığı Sorunlarıyla Boğuşuyor

Siyonist Ordu Ruh Sağlığı Birimi, şu ana kadar askerlerin yaşadığı ruhsal sorunlar hakkında genel ve çok az veri yayınlamıştır.

7 Ekim 2023’te savaşın başlamasından sonraki ilk altı ayda 75 binden fazla asker, ordunun ruh sağlığı birimine başvurdu; Bunlardan yüzde 90'ı rütbesiz askerlerdi. Bu rakamları daha iyi anlamak için 2020 yılı boyunca ruh sağlığı servisine sevk edilen askeri personel sayısının 47 bin olduğunu söylemek gerekiyor.
"Adil Bir Toplumun Teşviki İçin Başarı" derneğine göre, Siyonist askerlerin ruh sağlığını çok kötü olarak değerlendiriliyor, ancak bu vakalar genellikle diğer askerlerin morallerin bozulması korkusuyla rapor edilmiyor. İsrail ordusundan firarın durmadığını ve sürekli devam ettiğini bildiren söz konusu derneğin Ağustos 2024'te yayınladığı raporda, ‘’Örneğin Ekim'de 538, Kasım'da 691, Ocak'ta 617, Mart'ta ise 378 Siyonist asker ruh sağlığı nedenlerden dolayı açığa alındı.’’ denildi.

Resmi istatistiklere göre, İsrail ordusu ayda ortalama 540 Siyonist askeri ruh sağlığı sorunları nedeniyle açığa alıyor.

Gazze savaşının başlamasından sonraki ilk altı ayda, 43 kadrolu asker ve 235 yedek asker görevlerine son verilmesini talep etti. İsrail ordusundan açığa alınanların 59'u subay, üçte biri de kadın.

İsrail ordusundaki ret ve firar vakalarının, Gazze Şeridi ve Lübnan cephesindeki savaşın uzaması, Netanyahu kabinesinin İsrail'in durumuna ilgisizliği gibi çeşitli nedenlerden kaynaklandığı görülüyor. Filistin direnişinin elindeki Siyonist esirlerin akıbeti ve savaşın yol açtığı psikolojik baskılar nedeniyle Siyonist askerler zihinsel travma ve ruh sağlığı sorunlarıyla boğuşuyor. Savaşın devam etmesiyle bu durumun Siyonist rejimin en önemli askeri yapısı için daha büyük bir zorluk haline gelmesi bekleniyor.