Siyonistlerin Suriye'deki Duruma İlişkin Değerlendirmesi; İsrail Endişelenmeli mi
Siyonist uzmanlar ve çevreler, İsrail'in Suriye sınırlarındaki işgal hareketlerinin Tel Aviv'in bu ülkede gelecekte yaşanacak gelişmelere ilişkin endişelerinin bir işareti olduğuna dikkat çekerek: 'Suriye'deki olayların İsrail'e fayda sağlayacağını söylemek için henüz çok erken, temkinli olmamız gerekiyor' ifadelerini kullanıyor.
Tesnim Haber Ajansı - Siyonistler Suriye'deki gelişmelere ve bu ülkede hükümetin düşmesine tepkilerini sürdürürken, işgalci rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu ise bu olayları İsrail için büyük bir fırsat olarak değerlendiriyor. İbranice yayın yapan çevrelerin ise Suriye'de olup bitenlere dair yorumları muğlak ve bazı Siyonistler Suriye'deki mevcut gelişmelerin uzun vadede İsrail için kötü sonuçlar doğurabileceğine inanıyor.
İbranice yazan uzmanlar ve medya organları şunu vurguluyor: Suriye'de yaşananlar tüm bölgeye pek çok yansımaları olacak, bu bölgede oyunun kurallarını değiştirecek tarihi bir olaydır. İsrail için endişe verici olabilecek durum da bu ve İsrail, Suriye'de yaşananların bazı Arap ülkelerini de etkilemesinden korkuyor.
İsrail'in Suriye sınırlarındaki hareketleri Tel Aviv'in kaygılarını yansıtıyor
Bu bağlamda Siyonist ordunun emekli generali Amiram Levin şunları belirtti: İsrail ordusunun Şeldag Komando birliğinin, silahlı kişilerin sınırlara yaklaşması bahanesiyle Suriye tarafında Hermon Dağı'nın (Cebel el-Şeyh) zirvesini işgal etme eylemi, İsrail'in kaygılarının bir ifadesidir ve Suriye'nin gergin olduğu bir durumda, kaos ortamında İsrail sakince hareket etmeli ve Hermon Dağı'na saldırı planı konusunda bir tartışma yaratmamalı.
Daha önce işgalci ordunun kuzey tümeninin komutanı ve Mossad'ın yardımcısı olarak görev yapan bu Siyonist general, İbranice yayın yapan Ma'ariv Gazetesine verdiği röportajda, Golan Tepeleri, Lübnan ve Şam'a bakan stratejik bir bölge olan Hermon Dağı'nı işgal etmenin önemine değindi ve Hermon Dağı'nı işgal etme planının, İsrail (işgal altındaki Filistin) ile Suriye arasındaki ateşkes hattındaki durumu karmaşıklaştıracağı konusunda uyardı.
Bu Siyonist uzman şöyle devam etti: İsrail, Golan'daki askeri operasyonlarının daha karmaşık bir duruma yol açmayacağından ve İsrail'i Suriye sahasına dahil etmeyeceğinden emin olmalı. Hele ki ordunun kritik bir durumda olması nedeniyle. Gazze'deki savaş devam ediyor ve Lübnan'la yapılan ateşkes anlaşması da kırılgan durumda. Batı Şeria'da durum hâlâ gergin ve durumun patlama ihtimali var.
Bu Siyonist general şunu vurguladı: İsrail'in güvenlik ve askeri kurumlarının uyanık olması ve temkinli davranması gerekiyor çünkü Suriye'deki gelişmelerin İsrail için tehdit oluşturabileceği yönünde spekülasyonlar var.
İsrail, Suriye'deki gelişmeler konusunda iyimser olmamalı
Tel Aviv Üniversitesi Dayan Merkezi'ndeki Filistin Çalışmaları Derneği Başkanı Michael Milstein de bu bağlamda "Suriye'deki deprem hala devam ediyor ve bizlerin hatalarından ders almalıyız" başlıklı makalesinde Siyonist rejimin Suriye'deki silahlı grupların başarısı ve bu ülke hükümetinin düşmesi konusundaki endişelerine dikkat çekti.
İbranice yayınlanan Yedioth Aharonot gazetesinde yayınlanan bu makalede, Suriye'deki huzursuzluğun nitelik, sonuç ve getirilerinin, Hamas'ın Gazze yerleşimlerine ani saldırısı ve İsrail istihbaratının 7 Ekim 2023'teki başarısızlığından farklı olduğu belirtiliyor. İsrailli yetkililer, silahlı muhalif grupların Suriye'deki eylemlerine ve ülke hükümetini devirmedeki başarılarına şaşırdıklarını söylüyor. Bu durum şu soruyu gündeme getiriyor ‘İsrail, 7 Ekim 2023'te başına gelenlere ne kadar da şaşırmıştı ve görünen o ki İsrail dersini almamış ve sürprizlerin tekrarlanmayacağının garantisini veremiyor.’
Bu makalenin yazarı, İsrail'in Suriye'ye karşı izlemesi gereken politikaya ilişkin senaryoları analiz edip önerilerde bulunmak için hızlı harekete geçmesinin Tel Aviv için başlı başına bir sürpriz olduğunu ve bundan sonraki gelişmelerin hangi yöne gideceğinin belli olmadığını belirtti ve şunları yazdı: ‘Gerçek şu ki, Suriye hükümetinin devrilmesinin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun hayal gücüne göre yeni bir Ortadoğu'nun oluşmasını umut etmesini sağlayacak hiçbir şey yok. Dolayısıyla İsrail'in bu kırılgan coşku halinden kaçınması gerekiyor.’
Bu analist şöyle devam etti: Ayrıca İsrail'in dikkatli olması gerekiyor; Çünkü Suriye'deki silahlı muhalif gruplar çok sayıda ve birbiriyle çelişen, farklı çıkar ve düşüncelere sahip gruplardır ve hepsinin ideolojisi aynı değildir. Dolayısıyla Suriye'nin çok yakında bölüneceğini söylemek abartı olmaz.
İsrail'in endişesi devam ediyor
Zaman Israel sitesinin analisti Amir Ben David de konuyla ilgili şunları yazdı: Tarihsel açıdan bakıldığında Suriye'de Beşar Esad hükümetinin devrilmesi, 7 Ekim 2023'te başlayan olaylar zincirinin bir başka halkasıdır. 7 Ekim operasyonu sadece İsrail'i şaşırtmadı aksine tüm bölgeyi, dünyayı ve Suriye'deki silahlı muhalefeti şaşırttı.
Bu Siyonist analist şunları ekledi: Artık yeni bir Ortadoğu'nun eşiğindeyiz ancak Suriye'deki mevcut gelişmelerin İsrail için iyi bir haber olup olmadığını değerlendirmek için henüz çok erken ve bu konuda aceleci davranmamalıyız. Tahrir eş-Şam Örgütü'nün başkanı Ahmed el-Şara namı diğer "Ebu Muhammed el-Colani, Suriye'yi bir arada tutma ve bu ülkede özgür, adil ve demokratik bir hükümet kurma sözü verdi ancak böyle bir olayın gerçekten gerçekleşeceğine inanmak oldukça güç ve İsrail, olayları endişeyle takip etmeye devam ediyor.
Tanınmış Siyonist analistlerden Avi Aşkenazi de Ma'ariv gazetesinde şunları yazdı: İsrailliler, Suriye'de olup bitenlerin bizim için yararlı olup olmadığını hâlâ bilmiyorlar. Bu arada hangi yöne gideceği bilinmeyen bir domino etkisinin olması endişesi de var.