Ebu Mazen'in Güvenlik Güçlerinin Cenin'deki Saldırısının Hedefleri
Siyonist rejim, Filistin'in işgalinden bu yana Filistinliler arasında bölücülük politikasını ön planda tutuyor. Özerk Yönetimin güvenlik aygıtının son dönemdeki eylemleri, bu amacı gerçekleştirmek amacıyla Siyonistlerin tavsiye ve baskılarını yürütmektedir.
Tesnim Haber Ajansı - Siyonist rejim ordusunun Batı Şeria'da son bir yılda giderek artan vahşi ve ağır saldırılarının ardından, Filistin Yönetimi güvenlik aygıtı, Filistinlilerin kampına saldırarak benzeri görülmemiş bir eylem gerçekleştirdi. Filistin Yönetimi'nin güvenlik aygıtı, Cenin kentindeki Filistin mülteci kampına saldırarak Filistinli silahlı direnişçileri benzeri görülmemiş bir şekilde hedef aldı ve bunun sonucunda iki Filistinli genç şehit oldu.
Filistin Yönetimi'nin Cenin'e saldırısının nedenleri
Bu eylemin ardından Filiatin Yönetiminin güvenlik güçleri, 2 Filistinli genç savaşçının şehit edilmesinin bir hata sonucu olduğunu ‘bu operasyon Cenin kampındaki silahlı grupları silahsızlandırmak amacıyla gerçekleştirildiğini ve bu durum tamamen gerçekleşinceye kadar da devam edeceklerini’ belirtti.
Özerk Yönetim güvenlik güçleri, bu hareketlerin İran'ın müdahalesini önlemek amacıyla Batı Şeria'da güvenliği sağlamayı amaçladığını ve ayrıca Gazze ve Lübnan deneyiminin Batı Şeria'da tekrarlanmaması için bu güvenlik güçlerinin itibarını yeniden tesis etmek için gerçekleştirildiğini iddia etti.
Filistinli grupların konumu
Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria'daki güvenlik güçlerinin bu eyleminin ardından Hamas, İslami Cihat ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi hareketleri, Filistin'de birlik ve iç bütünlüğün korunması amacıyla bu eylemin durdurulmasını talep etti.
Bu 3 Filistinli direniş grubunun yayınladığı ortak bildiride, direnişin silahının meşruluğu vurgulanırken, Filistin Yönetiminin güvenlik güçlerinin Batı Şeria'daki Filistinli savaşçılara saldırı eylemlerini Siyonist düşmana hizmetten başka bir şey olmadığını belirtti.
Açıklamada, direniş silahının meşru ve yasal olduğu, kimsenin ona zarar veremeyeceği ve silah taşıyanları hedef alamayacağı belirtildi. Bu direniş grupları, Filistin Yönetiminden, Filistin birliğini tehdit edebilecek veya toplumsal barışı olumsuz etkileyebilecek her türlü eylemden uzak durmasını istedi.
Filistin Özerk Yönetiminin güvenlik güçleri neden Batı Şeria'da saldırılara başladı?
Siyonist rejim her zaman Filistin’in bu bölgesindeki savaşçıları ve direniş üyelerini hedef aldı ve Batı Şeria'da hareket özgürlüğünü kendisi için istedi. Bu eylem son bir yıldır ve Aksa Tufanı operasyonunun başlamasından bu yana artış gösteriyor. Ancak Filistin Yönetimi'nin güvenlik güçleri Filistin vatandaşlarına karşı harekete geçmemişti. Yönetimin neden bu aşamada Filistinlilere karşı harekete geçmeye başladığı bir soru işareti.
Siyonist rejimin 2025'teki odağı Batı Şeria
Son haftalarda Siyonist medya, bu rejimin ordusunun Batı Şeria'da harekete geçmeye hazır olduğunu belirtti. Bu bağlamda Siyonist rejimin Kanal-14'ü, Siyonist rejimin bir güvenlik yetkilisinden alıntı yaparak şunları belirtti: ‘2025 yılı Batı Şeria'da bir dönüm noktası ve Siyonist rejimin Gazze'nin yanı sıra Batı Şeria'yla da etkileşimi söz konusu olabilir.’ Siyonist rejimin bir güvenlik yetkilisi de Batı Şeria'nın çökmekte olduğunu, askeri operasyonların yoğunlaşması ve bu bölgedeki direniş grubu üyeleriyle yeni çatışmalar yaşanması nedeniyle burayı hızla kontrol altına almaları gerektiğini söyledi.
Siyonist rejimdeki güvenlik raporları Batı Şeria'yı ana savaş alanı olarak tanımlarken, bu rejim bu bölgede teknolojik sistemler konuşlandırıyor, aynı zamanda çatışmalar ve tutuklamalar da yaşanıyor. Bu durumda Siyonist rejimin Batı Şeria'da Filistin Yönetimi'nin güvenlik aygıtını araçlarından biri olarak kullanması gayet tabii.
Gazze'ye hakim olmak için güvenlik güçleri hazırlanıyor
Gazze Şeridi'ndeki Aksa Tufanı operasyonundan bir yıl sonra ve Siyonist rejimin bu bölgedeki askeri operasyonlarının sona ermesinin ardından, İsrail ordusunun açıklamasına göre Gazze savaşın sonuna doğru hareket ediyor. Amerikalıların ve Siyonist rejimin istediği, Hamas liderliğindeki direniş gruplarının Gazze Şeridi'nin geleceğinde hiçbir rolünün olmamasıdır. Dolayısıyla her ikisinin de tercihi direniş gruplarıyla hiçbir bağlantısı olmayan Filistinli bir gruptur.
Şu anda Siyonistlerin bu hedefini sağlayabilecek bir Filistin yapısı veya grubu bulunmamaktadır. Dolayısıyla savaş sonrasında Gazze Şeridi'ni yönetmenin en önemli aracı ve seçeneği Filistin Yönetimi. Özerk Yönetimin güvenlik güçleri Siyonist rejime en yakın olan seçenek zira güvenlik iş birliğiyle ve Siyonist rejimin kolu gibi hareket ederek Siyonistlere en fazla verimliliği sağlamış oldular. Dolayısıyla bu günlerde Filistin Yönetiminin güvenlik güçlerini yükselterek Gazze'nin geleceğini yönetmeye hazırlamak Siyonistlerin üzerinde durduğu konulardan biri. Dolayısıyla Yönetimin güvenlik güçlerinin, Gazze Şeridi'ndeki varlığına hazırlık yapmak amacıyla Batı Şeria'da operasyonel aşamaya girdiği söylenebilir.
Siyonist rejimdeki insan gücü eksikliğine yardım etmek
Siyonist rejim geçtiğimiz yıl operasyonel alanda ağır kayıplar verdi. Dolayısıyla bu rejimin mevcut önceliklerinden biri, özellikle insani kayıplar alanında ordunun yeni kayıplarını önlemektir. Dolayısıyla bu rejim, yeni insan kayıplarının ve zararlarının önlenmesi amacıyla, eylemlerinin bir kısmını Filistin Yönetiminin güvenlik güçleriyle hayata geçirmeye çalışıyor. Bu ordu güçlerinin bir kısmının Batı Şeria yerine diğer cephelerde yoğunlaşmasını sağlayacak bir eylem, hem askeri güç eksikliği sorununu bir ölçüde telafi edecek, hem de yeni insan kayıplarının önüne geçilecek.
Tel Aviv'in Filistin-Filistin çatışma hattı yaratma girişimi
Siyonist rejim, Filistin'in işgalinden bu yana Filistinliler arasında bölücülük politikasını ön planda tutuyor. 2005 yılında İkinci İntifada'nın sona ermesinin ardından Batı Şeria'da bu politika farklı bir şekilde uygulandı. İkinci intifadanın ardından Siyonistler, Batı Şeria'da bir Filistin güvenlik askeri yapısı oluşturarak Filistinlilerle doğrudan çatışmadan mümkün olduğunca kaçınmaya ve bu sorumluluğu Filistinli bir yapıya atmaya çalıştılar.
Her ne kadar Batı Şeria'da hareket özgürlüğü hakkını varsayan Siyonistler, istedikleri zaman Batı Şeria'ya girip burada askeri ve güvenlik operasyonları gerçekleştirmiş olsalar da, Filistinlilerle yüzleşmekten sorumlu olan asıl güç Filistin Özerk Yönetiminin güvenlik güçleri oldu.
Şimdi Gazze Şeridi ve Kuzey Cephesi'ndeki savaşın ortasında, Batı Şeria'daki direnişin Siyonist rejimle gerilimi yoğunlaştırma aşamalarına girdiği günlerde, Filistinlileri Filistinlilerle karşı karşıya getirme yaklaşımını güçlendirerek Batı Şeria'da Filistinlilerle doğrudan çatışmadan mümkün olduğunca uzaklaşmaya çalışıyorlar. Özerk yönetimin güvenlik güçlerinin son dönemdeki eylemleri, bu amacı gerçekleştirmek amacıyla Siyonistlerin tavsiye ve baskılarıyla yürütülmektedir.