Aksa Tufanı'nın 15 Ayda Siyonistlere Vurduğu Darbeler


Aksa Tufanı'nın 15 Ayda Siyonistlere Vurduğu Darbeler

ABD merkezli Wall Street Journal’e (WSJ) gazetesine konuşan Siyonist Başbakan Netanyahu, bir yılı aşkın süredir devam eden Gazze savaşıyla ilgili hayali başarılarını öne sürerken, İsrail'in büyük kayıplarından bahsetmedi. İsrail medyasının da kabul ettiği gibi yerleşimciler asla normal hayata dönmeyecek. 

Tesnim Haber Ajansı- Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 20 Aralık 2024'te Amerikan gazetesi Wall Street Journal’e (WSJ) verdiği röportajda, 17 Eylül’de binlerce kişinin şehit olmasına veya yaralanmasına yol açmasına yol açan çağrı cihazları patlaması da dahil olmak üzere Gazze ve Lübnan'a karşı işlediği sivil katiamlardan gururla bahsetti.

Böbürlenen Netanyahu, ‘’Lübnan'daki çağrı cihazlarının patlaması tarihi bir şok ve dehşet yarattı ve tarihte gerçekleştirdiğimiz en büyük olaylardan biri olarak kabul ediliyor.’’ dedi.

Siyonist rejimin katil başbakanı, Ortadoğu haritasının İsrail'in hayalleri ve istekleri doğrultusunda değiştirileceği yönündeki asılsız iddialarını da yineledi.

Gazze Savaşının Ardından Siyonistlerde Tersine Göç Paniği

Ancak Netanyahu, Gazze’de 15 aydır devam eden savaşın maliyetine değinde. Siyonistler, Gazze, Lübnan ve diğer direniş cepheleriyle yapılan yıpratma savaşında büyük mali ve insani kayıp verdi. Gazze savaşının başlamasının ardından Siyonist yerleşimcilerin işgal altındaki topraklardan tersine göç vakalarında büyük artış yaşandı. 7 Ekim 2023’ten bu yana 600 bine yakın Yahudu işgal altındaki Filistin’den ayrıldı.
İbrani gazetesi Jerusalem Post’te ‘tersine göç’le ilgili yayınlanan yazıda, ‘’Bu durum 1948'den bu yana eşi benzeri görülmemiş bir olaydır. Buradan (İşgal Altındaki Filistin) ayrılan İsraillilerin çoğı varlıklı, eğitimli ve meslek sahibi, onların gidişi İsrail için büyük bir kayıp.’’ ifadesine yer verildi.

Bu arada Haaretz gazetesi, 14 Kasım'da Kanada Göçmenlik Dairesi'ne dayandırdığı haberinde , 2024 yılında yaklaşık 8 bin İsraillinin, Kanada’dan geçici çalışma vizesi aldığını bildirdi. Haberde bu rakamın önceki yılın 5 katı olduğu ifade edildi.

Bu bağlamda Siyonizm karşıtı İsrailli tarihçi Ilan Poppe, ‘’İsrail kurumları göçmenlere ilişkin doğru rakamları paylaşmıyor, Gazze savaşının başlangıcından bu yana İsrail'i (İşgal Altındaki Filistin Toprakları) terk edenlerin sayısı 700 bine yaklaşıyor.

Ancak işgal altındaki Filistin topraklarında kalmak zorunda olan yerleşimciler hakkında Knesset’e (Siyonist rejimin parlamentosu) bağlı Bilgi ve Araştırma Merkezi şunları bildirdi: Savaş nedeniyle güney ve kuzey bölgelerinden yaklaşık 143 bin kişi tahliye edildi. 2024 yılında İsrail'in (İşgal Altındaki Filistin) kuzeyindeki yerleşim yerlerinden 68 bin 500'den fazla kişi, Gazze çevresindeki yerleşim yerlerinden ise 74 bin 500 kişi yerinden edilerek 100 şehir veya kasabadaki 420 otele yerleştirildi.

İşgal ordusunun güney ve kuzeydeki yerleşim yerlerinde yerinden edilmiş kişilerin sayısını doğru şekilde aktarmadığını belirten İsrail basını, Hizbullah ile savaş sırasında kuzeydeki yerleşim yerlerinden (işgal altındaki Filistin) 150 binden fazla kişinin tahliye edildiğini itiraf etmişti.

Siyonist Ordu Hava Kuvvetlerinin Yıpranması

ABD ve Batı'nın sınırsız desteği alan Siyonist ordu, Gazze'de sivillere karşı işlediği benzeri görülmemiş suçlarını ve katliamlarını sürdürüyor, ancak savaştan birkaç ay sonra zayıf yanları belli oldu ve Amerikalı ile Batılı müttefiklerine ne kadar bağımlı olduğu ortaya çıktı.

İbrani gazetesi Maariv'e göre, İsrail'in 27 Kasım'da Hizbullah'la ateşkesi kabul etmesinin nedenlerinden biri İsrail hava kuvvetlerinin zor durumda olmasıydı ve anlaşmayı halkı göstermeye çalışan Netanyahu, “Askeri gücümüzü yenilememiz, silah ve mühimmat depolamamız gerekiyor" dedi.

Bu gazetenin askeri muhabiri Avi Ashkenazi, “İsrail'in karşı karşıya olduğu en büyük zorluk Lübnan'daki ateşkesin geleceği ile ilgili değil; ABD ve Almanya ile ilgilidir, çünkü İsrail bu ülkelerden silah satın almak zorunda. İsrail ordusu saldırılarında sıklıkla Amerikan ağır bombaları ve savaş uçağı kullanıyor." açıklamasını yaptı.

Avi Ashkenazi, "İsrail'in savaş uçakları, savaş sırasında binlerce saat uçtu ve bu durum, orduyu yeni bir F-35 ve F-15 savaş uçağı filosu satın almaya zorladı. Savaş uçaklarının binlerce saat uçması güçlerini önemli ölçüde zayıflattı." ifadesini kullandı.

İsrail Ordusunun Verdiği Kayıp Gizleniyor

Silahlar askeri üstünlüğünü garanti eder, ancak en gelişmiş silahlara ve Amerika ile Batı'nın sınırsız askeri desteğine sahip olan İsrail rejimi Gazze ve Lübnan savaşında ağır kayıplar yaşadı.

Siyonist rejimin resmi kurumları ölen askerlerin kesin rakamlarını yayınlamazken, İsrail Savaş Bakanlığı, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze çevresindeki kasabalara düzenlediği saldırıda yaklaşık 1163 İsraillinin öldürüldüğünü ve 1941'den fazla İsraillinin yaralandığını bildirdi. Buna göre yaralılardan 360'ının durumu ciddi, onlarca yabancı uyruklu da öldürüldü, aralarında İsrail ordusunun asker ve subaylarının da bulunduğu 251 kişi Hamas tarafından esir alındı.

Avrupalı ​​bir kaynak, İsrail Savaş Bakanlığı'na atıfta bulunarak, Hamas'ın geçen yıl 7 Ekim'de düzenlediği sürpriz operasyonunun ilk gününde 301 İsrail askeri, 55 polis ve 10 Şabak üyesini öldürdüğünü bildirdi.
Siyonist rejim ordusunun açıkladığı bilgi ve istatistiklere göre, savaşın başlangıcından bu yana toplam 816 asker ve subayı öldürüldü, bunların 384'ü Gazze Şeridi'ndeki kara çatışmalarında öldürüldü. 5 bin 477 asker ve subay yaralandı, yüzlercesinin durumu kritik. Kuzey cephesinde ve Hizbullah'la yapılan savaşta çoğunluğu özel kuvvetler ve subaylardan oluşan 131 asker öldürüldü.

Bahsettiğimiz gibi Siyonist rejim, kayıplarının kesin istatistiklerini açıklamıyor, İsrail basını ölen askerlerin gerçek rakamlarını defalarca bildirdi. Bu, ordunun söylediğinden çok daha fazlasıdır ve ordunun istatistikleri, hastanelerin verdiği istatistiklerden oldukça farklıdır.

Aksa Tufanı Operasyonunun İsrail Ekonomisine İndirildiği Büyük Darbe

İsrail rejimi Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürü Yali Rothenberg, bu savaşın doğrudan kayıplarının yaklaşık 30 milyar dolar olduğunu söyledi.

İsrail'in savaşta yaşadığı mali kayıplarla ilgili açıklama yapan Rothenberg, "Yıkıntıların yeniden inşası daha sonra hesaplanacaktır." dedi.

İsrail Maliye Bakanlığı bu masrafları karşılamak için benzeri görülmemiş bir şekilde borç almak zorunda kaldı.

Bu rapora göre İsrail'in borç dengesi 2024'ün ikinci yarısında 1,25 trilyon şekele (Siyonist rejimin para birimi) ulaştı. İsrail Merkez Bankası Başkanı Amir Yaron ise Gazze'ye saldırıların savunma harcamaları, sivil ihtiyaçlara yönelik harcamalar ve vergi geliri kayıpları dahil maliyetinin 2023'ten 2025 yılına kadar 67 milyar dolara ulaşacağını söyledi. Yaron, Gazze'ye saldırıların maliyetinin bütçe için yük olduğunu belirtti.
Bu kapsamda İbranice yayınlanan Yediot Aharanot gazetesi, Yemen silahlı kuvvetlerinin İsrail'e verdiği ciddi ekonomik zarara değinerek, Yemen saldırılarının Eilat limanının çalışmalarında ciddi aksamalara yol açtığını ve bu limana gelen gemi sayısının azaldığını itiraf etti. Yemen saldırıları İsrail ekonomisini eşi benzeri görülmemiş bir şekilde etkiledi.

Buna göre, İsrail'in kuzeyinde (işgal altındaki Filistin Toprakları) ve Golan Tepeleri'nde yaklaşık 55 bin hektar orman, doğa koruma alanı, park ve yeşil alan Hizbullah saldırıları sonucu küle dönüştü ve ayrıca turizmden elde edilen yaklaşık beş buçuk milyar dolar olan gelir de yok oldu.Çoğunluğu kuzey bölgeleriyle ilgili olan iç turizmin kapatılması sonucu İsrail 210 milyon dolar zarara uğradı.
Siyonist İsrail'in bu savaşta uğradığı kayıpların, Netanyahu'nun "stratejik başarılar" olarak ileri sürdüğü iddialarla örtüşmediği söylenebilir.

İşgal Altındaki Topraklardan Teknoloji ve Sermaye Kaçışı

Arap uzmanı Helmi Musa, Siyonistlerin işgal altındaki Filistin topraklarından tersine göç sürecinin önemli ölçüde yoğunlaştığına dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çok sayıda Siyonist yatırımcı ofislerini Yahudi göçmenlerin en popüler destinasyonu Kanada gibi yabancı ülkelere taşıdı. Yahudilerin göç ettiği ve bu ülkelerin vatandaşlığına sahip olduğu ülkeler arasında Doğu Avrupa ülkeleri de yer alıyor."
Helmi Musa, "İsrail açısından nüfus konusu önemli olduğu için tersine göç meselesi Siyonizmin en önemli ilkelerinden birini vurmaktadır." dedi.

Ortadoğu uzmanı Muhammed Al-Bhansi de tersine göçün Siyonist rejimin ekonomisini kötü etkileyeceğini belirterek, "İsrailli göçmenlerin kimliklerine bakarsak çoğunun zengin ve eğitimli olduğunu anlayabiliriz, bu insanlar güvenliğin olmadığı bir yerde yaşamak veya riske girmek istemiyor, orada ekonomik ve bilimsel projeleri hayata geçirmek istemiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Muhammed Al-Bhansi," Gazze savaşının ardından İsrail ekonomisi ciddi şekilde etkilendi ve güvenliği zedelendi ve bu nedenle göç eden Yahudiler yabancı ülkelerde rahatça yaşamayı ve bilimsel, ekonomik ve teknolojik projelerini bu ülkelerde yürütmeyi tercih ediyorlar." diye konuştu.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler