İsrail'in Suriye'nin Birliğine ve Egemenliğine Yönelik Saldırılarına İlişkin Uluslararası Uyarı

Tesnim Haber Ajansı - Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Temsilcisi Geir Pederson dün Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, Siyonist rejimin devam eden saldırı ve işgalinin gölgesinde bu ülkede yaşanan duruma ilişkin uyarılarda bulunarak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Suriye'nin geniş bölgelerinin geçici hükümet yetkililerinin kontrolü dışında olduğu göz önüne alındığında, Suriye'nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik gerçek bir tehdit söz konusudur.

İsrail Suriye'deki siyasi süreci tehlikeye atıyor

Geir Pederson şunları ekledi: Suriye, geçtiğimiz ay eski hükümetinin devrilmesinin ardından yeni bir rota çizmeye çalışıyor ve şu anda ülkeye karşı gerçek riskler var. Suriyeliler ve uluslararası toplum doğru yönde bir sonraki adımı atmalıdır. İsrail'in Suriye'de, özellikle de tampon bölge dışında devam eden varlığı ve askeri faaliyetlerinden derin kaygı duyuyoruz; bu durum, 1974 tarihli "düşmanlıkların sona ermesi" anlaşmasının ihlali olarak kabul ediliyor. Ayrıca İsrail ordusunun, BM güçlerinin hareket özgürlüğüne getirdiği kısıtlamaları vakit kaybetmeden kaldırması gerekiyor.

Bu BM yetkilisi, İsrail'in Suriye'nin egemenliğine ve bu ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik saldırılarına son vermesi gerektiğini vurguladı: İsrail ordusunun sivillere karşı gerçek mühimmat kullandığı, sivillerin yerlerinden edildiği ve Suriye'deki sivil altyapının tahrip edildiği yönündeki haberlerden derin kaygı duyuyoruz. Geçen hafta Halep'te rapor edilen İsrail'in Suriye topraklarının diğer bölgelerine yönelik hava saldırılarıyla birlikte bu tür saldırılar, özellikle de IŞİD terörist grubunun Suriye'de büyük endişe kaynağı haline geldiği bir ortamda bu ülkedeki düzenli siyasi geçiş sürecini riske atıyor.

İsrail Suriyeli sivillere zarar veriyor

Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Tom Filcher, Güvenlik Konseyi toplantısında Suriye'deki duruma ilişkin endişelerini dile getirerek şunları söyledi: İsrail hava saldırıları Suriye'de sivilleri öldürüyor ve sivil altyapıya zarar veriyor. Son zamanlarda ülkenin güneyinde İsrail hava saldırıları, çocuklar ve yaralılar da dahil olmak üzere sivilleri Kuneytra vilayetinin bazı kısımlarını tahliye etmeye zorladı.

Öte yandan Suriye'nin Birleşmiş Milletler'deki Temsilcisi Kusay el-Dahhak, bu ülkenin geçici hükümeti adına, Siyonist rejimin Suriye'deki mevcut durumdan yararlanmasının önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı: İşgalci İsrail rejimi, Suriye'deki mevcut durumdan faydalanarak Cebel el-Şeyh ve Kuneytra vilayetinde ve ülkemizin diğer bölgelerinde askeri güçlerini Suriye'ye sokmamalıdır. İsrail'in 1974 ateşkes anlaşmasına ve bu anlaşmaya bağlı kararlara, özellikle 242, 338 ve 497 numaralı kararlara uyması gerekiyor. Ayrıca İsrail güçlerinin Suriye'de son dönemde girdiği bölgelerden çekilmesi ve halka yönelik saldırgan eylemlerine son vermesi gerekiyor.

Suriye'nin Birleşmiş Milletler'deki Temsilcisi, bu ülkenin yetkililerinin Suriye topraklarının bağımsızlığını, egemenliğini ve birliğini koruma kararını ve Birleşmiş Milletler'e üye tüm ülkelerle dostane ilişkiler kurma arzusunu dile getirerek şunları vurguladı: Yeni Suriye uluslararası alanda olumlu bir rol oynamaya istekli olup uluslararası bölgesel barış ve güvenliğin güçlendirilmesi, savaş ve çatışmalara girilmemesi konusunda katkı sağlayan bir faktör olmak istiyor.

Kusay el-Dahhak, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelere, Suriye halkının iradesine ve ulusal seçimlerine saygı duymaları, bu ülkenin herhangi bir siyasi sürecinde gerilim yaratmaktan ve Suriye'deki durumu kötüye kullanmaya çalışmaktan kaçınmaları çağrısında bulundu.

İsrail, Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit ediyor

Rusya'nın Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi Vasily Nebenzia ise Güvenlik Konseyi toplantısında İsrail'in Suriye tarafından işgal edilen Golan Tepeleri'ndeki saldırgan eylemlerinin bu ülkenin toprak birliğine doğrudan bir tehdit olduğunu vurguladı: İsrail'in işgal altındaki Suriye'nin Golan Tepeleri'ndeki saldırgan eylemleri, bu ülkenin toprak bütünlüğüne doğrudan bir tehdittir ve uluslararası yasaların açık bir ihlalidir.

Bu uyarılar, Siyonist rejimin Suriye hükümetinin düşmesiyle eş zamanlı olarak bu ülkeye karşı gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ve Suriye'nin askeri kapasitesinin büyük bir yüzdesini yok etmesinin ardından gündeme geliyor. Bu durum İsrail'in, Beşar Esad hükümetinin devrilmesinden sonra Suriye'de bir sonraki aşamaya ilişkin hedefleri ve planları hakkında soruları gündeme getiriyor.

Gözlemciler, Siyonist rejimin Suriye'de hükümetin düşmesi ve silahlı muhalefetin hakimiyetine geçmesi sonrasında ortaya çıkan kaotik durumun gölgesinde, mevcut fırsatı Suriye'nin askeri kapasitesini yok etmek için kullandığı ve Siyonistlerin "Büyük İsrail" projesi kapsamında Şam'a ulaşma hayalini gerçekleştirmek için işgallerini genişletmek istediği konusunda hem fikir.

Dolayısıyla bölgedeki tüm halklar ve belki de bilgisizlikten dolayı bazı gruplar daha önce Siyonist rejimin ve onun medya destekçilerinin aldatmacalarına kapılmıştı ve Batılı, Amerikalı ve Arap tribünlerinin İsrail'in "kendini savunmak için savaştığı" şeklindeki yanlış anlatısına inanmışlardı. Artık Siyonistlerin bölgedeki saldırgan ve hırslı doğasını ve hedeflerini açıkça görebilir ve İsrail'in ve onun bölgedeki Batılı ve Amerikalı destekçilerinin baskısıyla yüzleşmenin tek yolunun birlik ve direniş olduğu sonucuna varabilirler.