İsrail Askerinin Anlatımıyla Gazze Şeridi'ndeki Vahşet Suçları
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde işlediği suçlara tanık olduktan sonra Gazze Şeridi'ne dönmeyi reddeden bir Siyonist asker, gözlemlerini medyayla paylaştı.
Tesnim Haber Ajansı - İbranice yayın yapan Haaretz gazetesi, askeri doktor Yuval Green'in, İsrail rejiminin Gazze Şeridi'ndeki suçlarını anlattığını aktardı.
Bu Siyonist asker konuşmanın başında, "Birçok İsrailli gibi ben de İsrail'i desteklemek için orduya katıldım ve zorunluluk döneminin sona ermesinin ardından yedek kuvvet olarak askerliğimi sürdürdüm." dedi.
Green Gazze Şeridi'ndeki savaştan da bahsetti: ‘Gazze Şeridi'ne dair ilk gözlemlerim, askeri ilerleme başladıktan birkaç gün sonra, birliğimiz de oraya gönderildiğinde oldu. Köylere giden yolların yıkılmış olduğunu, her yerde cesetler, arabaların kurşunlarla delik deşik olduğunu ve evlerin yıkıldığını gördüm. Birkaç gün sonra, kısa bir eğitim döneminden sonra savaşa girdik ve işte o zaman şüpheler ve kuşkular beni ele geçirmeye başladı ve kaçırılanların geri getirilmesinin askeri bir çözüm olmadığı sonucuna vardık.
Orada şu sonuca vardım ki, Gazze'deki askeri eylemlerimiz sadece esirlerin hayatlarını tehlikeye atıyor, 7 Ekim operasyonundan (Aksa Tufanı Harekatı) sonra İsrail'in ihtiyaç duyduğu en son şey daha fazla askerin öldürülmesi.
Bu çıkarımların yanı sıra, savaşın ilk günlerinden itibaren binlerce ölümü, binlerce yıkılmış evi, yerinden edilmiş insanları, çektikleri acıları ve zorlukları kendi gözlerimle gördüm.
Bu şüphelere rağmen Gazze'ye diğer yolcularla birlikte girdim. Belki de Gazze Şeridi'ne girmemin sebebi bir yardım görevlisi olmam ve diğer yolculara karşı bir bağlılığım olmasıydı. Ayrıca, hala doğru tarafı bulmakta zorluk çekiyordum.
Ancak Gazze Şeridi'ne girdikten birkaç gün sonra, Aralık 2023'ün başlarında, İsrail'in savaşı bitirmeye, hatta esirleri serbest bırakmaya bile yanaşmadığını duydum. Bu haber beni mahvetti, tüm motivasyonum çöktü ancak tıbbi görevim nedeniyle Gazze'de kalmaya devam ettim.
Birkaç hafta sonra, Gazze Şeridi'ndeki ellinci günümde, bölük komutanından ayrıldığımız her evin yakılacağına dair bir emir aldık. Bu emir bana iki kat şok yaşattı. Komutana sordum, evi neden yakıyoruz? Cevabını asla unutamam. Bana Filistinlilerin hayatlarına saygı duymadığını gösteren bir cevap verdi: "Çünkü D-9 buldozerlerimiz (dev buldozerlerimiz) yok, evleri yakıyoruz" dedi. Tekrar sordum, "Bu, çıktığımız her evi yakmamız gerektiği anlamına mı geliyor?" Ama başka bir cevap alamadım. O gece, Han Yunus'ta dört bina yandı. Alevleri ve onlardan çıkan dumanı gördüm. O gece kaç aile evini kaybetti?
Komutanımı artık işbirliği yapma niyetinde olmadığımı ve savaş alanını terk edeceğimi bildirdiğim yer bu olayla gelişti. Bunu yaparak, etik olmayan eylemler için ahlaki bir sınır çizdim. İlk destek aracıyla geri döndüm ve bir daha geri dönmedim.’
Grenn şunları vurguladı: Televizyon stüdyolarındaki analistler Hamas'ın kesin zaferi veya çöküşü meselesini tartışıyor ve pazarlık ediyor. Hamas'ın askeri durumunu bilmiyorum ama bir şeyi biliyorum: Bu meseleler tamamen alakasız, çünkü Hamas'ın Gazze'de kurulmasına yol açan sebepler, 1950'lerde ve 1960'larda fedai (şehadet eylemi) gruplarının ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kurulmasına yol açan sebeplerle aynı. Bu nedenle, siyasi bir çözüm olmadan ve Filistinliler bizim egemenliğimiz altında olduğu sürece, kesinlikle bize karşı ayaklanacaklar, bize saldıracaklar ve bizimle savaşacaklar.
