Hayfa'dan Tel Aviv'e Hizbullah'ın Netanyahu'ya Tokadı/ Yeni Bir Aşamanın Başlangıcı

Tesnim Haber Ajansı- Rai Alyoum'un editörü ve analist Abdulbari Atvan, bu gazete için hazırladığı yeni başyazısında, Lübnan direnişiyle Siyonist rejim arasındaki mücadelede son dönemde yaşanan gelişmelere dikkat çekti.
Bu yazının içeriği şu şekildedir;
Hizbullah'ın Siyonist düşmana karşı mücadelede yeni aşaması 
Hizbullah'ın yeni liderliği, son iki gün içinde Hayfa, Nehariya ve Safed'deki hedeflere 200'e yakın roket atarak Siyonist düşmanla savaşın ikinci aşamasına girdi ve 30 Siyonist askerin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlandı. Hizbullah'ın işgal altındaki Filistin şehirlerinde savaşa girmeye ve en belirginleri nokta füzeleri ve gelişmiş insansız hava araçları olmak üzere yeni silahlar kullanmaya hazırlandığı aşama.
Bu, Siyonist düşmana karşı yıpratma savaşının genişletilmesi anlamına geliyor ve bu da Siyonistlerin daha fazla maddi ve manevi kayıplara uğramasına neden olacaktır. Pazar günü İslami direniş savaşçıları, Siyonist ordunun Lübnan'daki karaya sızma girişimlerinin birçoğunun başarısızlıkla sonuçlanmasıyla birlikte, çatışmaların önemli ölçüde artması ve stratejik askeri planı çerçevesinde işgalci güçlerin çok sayıda toplanma merkezi ve işgal altındaki Celile'deki askeri üsler ile Siyonist yerleşim yerleri hedef alındı.
Siyonist medya, "İşgal altındaki Safad kenti yakınlarındaki Celil bölgesine Hizbullah roketlerinin isabet etmesi sonucu, bölgedeki büyük yangınları söndürmek için 15 itfaiye ekibi sevk edildi ancak yangını söndüremediler. Bu durumun ardından binlerce Siyonist yerleşimci merkezi bölgelerdeki barınaklara kaçtı." açıklamada bulundu.
Netanyahu'nun Siyonist mültecilerin geri dönüşüne yönelik hayali planının başarısızlıkla sonuçlanması 
Bu, Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik vahşi saldırılarının Siyonistler açısından çok kötü sonuçlar doğuracağı ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki yerleşim yerlerindeki mültecileri geri gönderme planını başarısızlığa uğratacağı anlamına geliyor. Üstelik bu mültecilerin sayısını da artırıyor. Bu durumun gölgesinde savaş devam ettiği sürece Siyonist rejimin hazinesi günde yarım milyar dolar kaybediyor ve bu süreç devam edecek.
İşgalci rejimin savaş bakanı Yoav Gallant'ın dün şunu iddia etmesi çok gülünçtür: "Biz sadece düşmanı mağlup etmiyoruz, onu sınırlar boyunca ve Hizbullah'ın İsrail'e karşı füze ve insansız hava araçları için fırlatma rampası olarak kullandığı yerleri de yok ediyoruz. Hizbullah'ı temizlediğimiz bölgelerdeki teröristleri (Hizbullah savaşçılarını) baskı altına alıyoruz."
Siyonist rejimin Savaş Bakanı'nın bu iddiaları yalanın ve alaycılığın doruk noktasıdır. Çünkü eğer Siyonist ordu gerçekten Hizbullah güçlerini yok etmeyi ve Lübnan sınırlarını kontrol altına almayı başarsaydı, Lübnan direnişi nasıl bir günde işgal altındaki bölgelere 200 roket atarak kuzey bölgelerin büyük bir bölümünü ateşe verdi ve Netanyahu ile Gallant'ı yeraltında savaş konseyi toplantısı yapmaya zorladı?
Hayfa'nın banliyösü Kayseriye'deki evine düzenlenen drone saldırısının ardından evinden kaçan Netanyahu, korkudan dolayı oraya geri dönemez; Yaklaşık 200.000 Siyonist yerleşimciyi işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki evlerine geri döndürme sözünü nasıl yerine getirecek?
İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki suçları, başarısızlıklarının yayıldığının bir kanıtıdır 
İşgalci ordunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde, özellikle Cebaliye ve Beyt Lahiya kentlerinde başlattığı ve çoğunluğu çocuk 500'e yakın kişinin şehit olması ve yaralanmasıyla sonuçlanan soykırım savaşı, bu rejimin zaferi anlamına gelmiyor; Daha ziyade İsrail'in başarısızlık çemberinin tüm cephelerde genişletilmesine vurgu yapılıyor.  
Burada Bahrul-Meyyit'in güneyinde anti-Siyonist operasyonu yürüten "Amir Kevas" ve "Hissam Abu Gazale" şehitlerinin 2 Siyonist askerin yaralanmasıyla sonuçlanan şehadet operasyonunu da anmak gerekir.
Bu iki asil şehit, birkaç ay önce Ürdün'ün Batı Şeria sınırında Siyonist güçlere karşı cesur bir Siyonist karşıtı operasyon gerçekleştiren şehit "Mahir Al-Cazi"nin yolunu sürdürdü ve yüzlerce, belki de binlerce genç Ürdünlünün bu görkemli yola koşmasının yolunu açtı.
Amerika'nın işgalcileri kurtarma çabaları 
Bugün Irak'taki İslami direnişin binlerce cesur savaşçısı işgal altındaki Suriye Golan'ına gelmiş olup, işgal altındaki Golan'da Siyonist rejimin askeri güçlerine yönelik füze ve drone saldırıları devam ediyor. Bugün belki de Yemen'in, Gazze'nin, Batı Şeria'nın, Irak'ın ve Güney Lübnan'ın tüm cephelerinde konuşlanan savaşçılar, Siyonistlere cehennemin kapılarını açmak için işgalci rejime karşı sıfır saatte füze ve insansız hava araçlarıyla yapılacak toplu saldırıyı bekliyorlar.
ABD Başkanı Joe Biden'ın özel elçisi Amos Hochstein'ın bugün Beyrut'u, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in ise çarşamba günü Kahire'yi ziyaret etmesi planlanıyor. Tüm bunlar, Washington'un emirlerini yerine getiren bölgedeki Arap müttefiklerinin yardımıyla İsrail'i başarısızlıklarından kurtarmaya çalışmak çerçevesindedir.
Seyyid Hasan Nasrallah ve Mücahid Kahraman Yahya el-Sinvar şehadeti sonrasında Blinken ve Hockstein'ın Amerika'nın Siyonist temsilcileri olarak Arap ülkelerine sık sık geziler yaptığını görüyoruz. Ateşkesin sağlanması için Amerikan hükümetinin gözetiminde yürütülen tüm görüşmeler sonuçsuz kaldı ve herhangi bir ilerleme sağlanamadı.