Tufan İsrail'in Kalbinde; Batı Şeria'da Netanyahu'ya Direniş Tokadı


Tufan İsrail'in Kalbinde; Batı Şeria'da Netanyahu'ya Direniş Tokadı

Batı Şeria ve Cenin kampına yönelik birkaç kapsamlı askeri saldırının ardından ve Filistin Özerk Yönetimi'nin paralı güçlerinin yardımıyla Batı Şeria'daki direnişi ortadan kaldırabileceklerini sanan Siyonistler şimdi bu bölgedeki İsrail karşıtı operasyon dalgası karşısında şoka uğruyor.

Tesnim Haber Ajansı - Arap dünyasının önde gelen analistlerinden ve bölgesel Rey el-Yevm gazetesinin editörü Abdulbari Atvan, yeni başyazısında Batı Şeria'daki son gelişmeleri  ve bu bölgede Siyonistlere karşı direnişin genişletilmesini kaleme aldı: 'İşgalci rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ve diğer Siyonistlerin bu rejimin ve onun Türk ve Amerikalı müttefiklerinin daha önceki planlamalarıyla Suriye'de yaşanan olaylardan sonraki kutlaması çok da uzun sürmedi ve Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki Filistin direnişi, Siyonistlerin tüm bu kutlamalarını bozuyor.'

Siyonistler Filistin'i terk etmeden huzura kavuşamayacak

Abdulbari Atvan, direniş savaşçılarının Batı Şeria'da ve işgal altındaki Filistin'in derinliklerinde gerçekleştirdiği ve Siyonistlerin pek çok insani, mali ve psikolojik kayıplara uğramasına neden olan kahramanca operasyonlara değinerek şunları vurguladı: Anti-Siyonist operasyon Pazartesi günü Batı Şeria'nın kuzeyindeki Kalkilya kenti yakınlarındaki Kedomim kasabasında üç direniş savaşçısı tarafından gerçekleştirildi ve bu savaşçıların Siyonistlerin otobüs ve arabalarına ateş açarak düzenlediği eylem sonucu siyonistlerden üç kişi öldü dokuz kişi yaralandı. Bu bir kez daha Arap pusulasını ve tüm dünyayı siyaset ve medya düzeyinde doğru noktaya döndürdü; yani Filistin davasına doğru.

Bu analist şöyle devam etti: Bu operasyon, Siyonist düşmanın Filistin'i terk etmeden huzur ve güvene kavuşamayacağını, Gazze Şeridi, Yemen ve Lübnan'da işlediği suçların hiçbir zaman yıkıcı bir misilleme cevabı almadan kalmayacağını gösterdi. Kedomim yerleşimi yakınındaki bu operasyonun önemi, bu yerleşimin işgalci güçler tarafından korunan en müstahkem ve emniyetli Siyonist yerleşim yerlerinden biri olmasından kaynaklanmaktadır. Netanyahu kabinesinin faşist bakanı Bezalel Smotrich de bu kasabanın sakini.

Direniş operasyonları Siyonistlerin evlerine ulaştı

Atvan bu raporda: ‘En önemlisi, bu operasyonu yürütenlerin çok hızlı bir şekilde bölgeyi terk edebilmesi ve operasyon alanında geniş bir mevzilenen işgalci güçlerin, bu kahramanca operasyonu yürütenlere ulaşamamasıdır. Ancak İsraillileri, yani hem kabineyi hem de bu rejimin yerleşimcilerini rahatsız eden şey, Filistinlilerin kahramanca operasyonlarının ve anti-Siyonist operasyonlarının Siyonistlerin evlerine, arabalarına ve otobüslerine kadar ulaşmış olması. Özellikle bu operasyonlar Batı Şeria ve Gazze Şeridi halkı tarafından gerçekleştiriliyor’ ifadelerini kullandı.

Bu raporun devamında şunlar yer aldı: Bu olay, Siyonistlerin ölümcül bir askeri ve istihbarat yenilgisi aldığı anlamına gelmekte olup, bu rejimin kabinesinin Siyonist yerleşimcilere güvenlik, istikrar ve destek sağlamakta başarısız olduğunu kanıtlamaktadır. Burada daha fazlasını açıklamak için şunu söylemeliyiz: İşgalci ordunun Filistinli sivillere karşı uyguladığı kanlı cinnet hali ve bu rejimin Gazze Şeridi'ne yönelik soykırımcı ve vahşi savaşı, her şeyden önce, savaşı işgal altındaki Filistin'in kalbine taşıyan, güvenliğin kırılganlığını ve Siyonist rejimin gurur duyduğu ve gözlem alanında en ileri teknoloji araçlarına sahip olan kurumları olan casusluk ve istihbarat kurumlarındaki büyük açığı ortaya çıkaran Aksa Tufanı’na kadar uzanıyor.

İşgalcilere yönelik Filistin iç operasyonlarının Yemen'in füze saldırılarıyla koordinasyonu

Söz konusu rapor şöyle devam ediyor: Siyonist rejimi en çok rahatsız eden ve endişelendiren şey, Filistinlilerin Siyonist rejime karşı yürüttüğü iç operasyonlar ile Yemen'in Tel Aviv, Aşdod, Negev vb. yerlerdeki Siyonistlerin kalbine yönelik gelişmiş füze saldırıları arasındaki koordinasyon. Hedeflerine hassas bir şekilde ulaşan bu saldırılar karşısında işgalci rejimin çok katmanlı savunması, Yemen füzelerini önlemede başarısız oldu.

Atvan şunları vurguladı: Aslanların ve kaplanların yuvası olan Batı Şeria, Siyonist rejimin zayıf noktası ve bu rejimin açık verdiği noktadır. 800 binden fazla Siyonist yerleşimcinin bu bölgeyi işgal edip yerleşmesi İsrailliler açısından tamamen zıt sonuçlar doğurdu. Özellikle silahların yaygınlaşması ve her zaman fedakârlığa ve şehitliğe hevesli olan Filistin'in genç neslinden direniş savaşçılarının eline kolayca ulaşmasından sonra. Batı Şeria, Gazze Şeridi gibi kuşatılabilecek kadar dar bir alan değil; aksine Gazze Şeridi'nin birkaç katı büyüklüğünde bir alana sahip ve içinde 3 milyona yakın insan yaşıyor. Ayrıca Batı Şeria'da Siyonistlerin ve Filistinlilerin birbirine yakın bölgelerde yaşaması İsraillilere yönelik tehditleri artırıyor.

Batı Şeria'da Netanyahu ve savaş bakanına direniş tokadı

Abdulbari Atvan, Netanyahu ve İsrail Savaş Bakanı Israel Katz'ın Batı Şeria'ya yönelik tehditlerine değinerek onların ‘Batı Şeria gerçeğinin Gazze Şeridi'ne benzemeyeceğine ve Batı Şeria'nın İsrailliler için bir tehdit haline gelmesine izin vermeyeceklerine’ ilişkin sözlerine dair şunları vurguladı: Görünen o ki Netanyahu ve Savaş Bakanı, geçen 76 yılda bu tehditleri yüzlerce kez duyduğumuzdan ve bunun hiçbir işe yaramadığından haberdar değil. Aksine, Filistin halkı ve onun yeni nesli bu sefer düşmana sadece bıçakla değil, silahla ve kurşunla karşılık verecek. Filistin'in, hatta belki de tüm bölgenin geleceğini inşa edecek olan Netanyahu değil, bu nesildir.

Bu raporda şunlar vurgulanıyor: Batı Şeria'daki yeni gerçeklik, başta Hamas, İslami Cihat ve el-Fetih hareketine bağlı Aksa Şehitleri Taburları olmak üzere tüm Filistinli gruplar arasında Siyonist düşmana karşı mücadele ve cihat alanında gerçek bir birliğe tanık olduğumuzdur. Bu koordinasyon ve dayanışma bugünlerde çok arttı. Bu birliğin meyvesini İsrail karşıtı kahramanca operasyonların yoğunlaşmasında görüyoruz ve en önemlisi, Filistinli grupların artık Filistin Özerk Yönetimi’nin paralı askerleri ile Siyonist işgal güçleri arasında ayrım yapmamasıdır. Özellikle bu örgütün Cenin kampında utanmaz suçlarla tüm kırmızı çizgilerini aşmasından sonra.

Atvan raporunun sonunda şunları yazdı: Batı Şeria ile Gazze Şeridi arasındaki bu kutsal birlik, İsrail'e ölümcül bir darbe vurmuş, bu rejimin güvenliğine yönelik stratejik bir tehdit haline gelmiş ve yerleşim projesini yerle bir etmiştir. Önümüzdeki günler sürprizlerle dolu olacak ve birlikte bekleyelim.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler